spastik |
~ Fr spastique a.a. / İng spastic 1. spazma ilişkin, spazmlı, 2. serebral palsi hastalığına tutulmuş (genellikle çocuk) ~ EYun spastikós σπαστικός spazmlı < EYun spáō σπάω spazm, kasılma +istik° |
|
spazm |
~ Fr spasme kasılma, ani sancı ~ EYun spasmós, spasmod- σπασμός, σπασμοδ- kasılma < EYun spáō σπάω kasmak |
|
spektaküler |
~ Fr spectaculaire / İng spectacular seyirlik, gösterişli, muhteşem < Lat spectaculum gösteri, seyirlik şey +ari° < Lat specere, spect- bakmak, gözlemek +ul° |
|
spektr(o)+ |
~ Fr/İng spectro+ [bileşik adlarda] spektrum < Lat spectrum 1. hayal, görüntü, 2. ışığın kırılmasıyla oluşan gökkuşağı, tayf < Lat specere, spect- bakmak |
|
spektrum |
~ Lat spectrum 1. hayal, görüntü, 2. ışığın kırılmasıyla oluşan gökkuşağı, tayf |
|
spekülasyon |
"tahmin yürütme" [ Yeni Mecmua: Çanakkale Fevkalade Nüshası, 1918] ~ Fr spéculation 1. gözetleme, gözlemleme, fırsat kollama [esk.], 2. fiyat hareketlerinden yararlanmak amacıyla alıp satma, 3. tahmin ve teori üzerinden akıl yürütme ~ OLat speculatio gözetleme < Lat speculari gözetlemek +(t)ion < Lat speculum gözetleme yeri, bakanak < Lat specere, spect- bakmak, gözetlemek +ul° < HAvr *sḱep-/*speḱ- gözlemek → ispiyon Benzer sözcükler: spekülatif, spekülatör, speküle Bu maddeye gönderenler: perspektif, prospektüs, retrospektif (retro, retroaktif), spektaküler, spektr(o)+ (spektrum), spesiyal (ispençiyar, spesifik) 09.12.2015 |
|
speleoloji |
~ Fr spéléologie mağarabilim < EYun spḗleon σπήλεον mağara |
|
sperm |
~ Fr sperme 1. genel anlamda tohum, 2. dölleme hücresi ~ EYun spérma σπέρμα «saçım», tohum < EYun speírō, spor- σπείρω, σπορ- saçmak, tohum ekmek +ma(t) << HAvr *sper-4 saçmak |
|
spesifik |
~ Fr spécifique özgül ~ OLat specificus bir türü tanımlayan ayırdedici özellik § Lat species 1. görüntü, dış görünüm, biçim, 2. felsefede tür (< Lat specere, spect- bakmak, seyretmek ) + Lat facere, fact- yapmak |
|
spesiyal |
~ Fr spécial özel ~ OLat specialis türe ait < Lat species 1. görüntü, dış görünüm, biçim, 2. felsefede tür +al° < Lat specere bakmak, gözetlemek |
|
spiker |
~ İng speaker konuşan, özellikle kamuya hitaben konuşan hatip veya sunucu < İng speak konuşmak +er << Ger *sprek- << HAvr *spreg- konuşmak |
|