soğu|mak |
<< ETü soġı- soğumak, ıslanmak |
|
soğuk |
<< ETü soġık soğuk < ETü soġı- +Uk |
|
soğur|mak |
<< ETü sōr- emmek |
|
sohbet |
~ Ar ṣuḥba(t) صُحْبة [#ṣḥb fuˁla(t) msd.] dostluk etme, arkadaşlık < Ar ṣaḥiba صَحِبَ dost idi |
|
sok|mak |
<< ETü-O sok- batırmak ≈ ETü suk- batırmak, daldırmak, (bumbar) tıkmak |
|
sokak |
[ Mesud b. Ahmed, Süheyl ü Nevbahar terc., 1354] ~ Ar zuḳāḳ زقاق [#zḳḳ] sokak, dar geçit ~ Akad sūḳāḳu [küç.] a.a. < Akad sūḳu sokak, özellikle çarşı sokağı, çarşıda belli malların satıldığı geçit Not: Ar sūḳ ve Erm şuga շուկայ "çarşı" < Aram şūḳā (a.a.) biçimleri nihai olarak Akadçadan alınmıştır. • Osmanlıcada çoğu zaman zuḳāḳ زقاق yazıldığı halde en az 16. yy'dan itibaren sin harfi ile sokak/sukak سقاق da görülür. Benzer sözcükler: sokak kadını, sokak köpeği 09.09.2015 |
|
soket |
~ İng socket [küç.] kısa çorap, bir tür kablo bağlantı elemanı < İng sock çorap ~ Lat soccus topuksuz hafif ayakkabı, keçeden yapılan terlik ≈ EYun sýχos σύχος a.a. |
|
soku |
<< ETü soku havan, dibek < ETü sok- havanda dövmek, öğütmek +gU |
|
sokum |
< TTü sok- +Im |
|
sol |
<< ETü sol bozuk, sol ≈ Moğ solugai a.a. < Moğ solı- ters çevirmek, bozmak |
|
sol|mak |
<< OTü sol- (bitki) tazeliğini yitirmek ≈ ETü soluş- a.a. |
|