soğan |
<< ETü soġun/soġan soğan ≈ Moğ songgin सुकन्द a.a. |
|
soğu|mak |
<< ETü soġı- soğumak, ıslanmak |
|
soğuk |
<< ETü soġık soğuk < ETü soġı- +Uk |
|
soğur|mak |
<< ETü sōr- emmek |
|
sohbet |
~ Ar ṣuḥba(t) صُحْبة [#ṣḥb fuˁla(t) msd.] dostluk etme, arkadaşlık < Ar ṣaḥiba صَحِبَ dost idi |
|
sok|mak |
ETü: [ Irk Bitig, <900] << ETü-O sok- batırmak ≈ ETü suk- batırmak, daldırmak, (bumbar) tıkmak Not: Kaşgarlıya göre ETü biçim suk- olup, Oğuzlarda sok- kullanılır. Karş. Hamilton, Uyg, 61. Benzer sözcükler: sokturmak, soku, sokulmak, sokulgan, sokunmak, sokuşturmak Bu maddeye gönderenler: sokum 20.03.2015 |
|
sokak |
~ Ar zuḳāḳ زقاق [#zḳḳ] sokak, dar geçit ~ Akad sūḳāḳu [küç.] a.a. < Akad sūḳu sokak, özellikle çarşı sokağı, çarşıda belli malların satıldığı geçit |
|
soket |
~ İng socket [küç.] kısa çorap, bir tür kablo bağlantı elemanı < İng sock çorap ~ Lat soccus topuksuz hafif ayakkabı, keçeden yapılan terlik ≈ EYun sýχos σύχος a.a. |
|
soku |
<< ETü soku havan, dibek < ETü sok- havanda dövmek, öğütmek +gU |
|
sokum |
< TTü sok- +Im |
|
sol |
<< ETü sol bozuk, sol ≈ Moğ solugai a.a. < Moğ solı- ters çevirmek, bozmak |
|