soda |
~ Fr/İng soda 1. külünden soda elde edilen bitki, çöğen otu, saponaria, 2. sodyum karbonat ~ İt soda a.a. ~ Ar sawdā سوّاد kara şey, kara sıvı, soda ≈ Ar aswad سواد/أسود kara |
|
sodomi |
~ İng sodomy / Fr sodomie her türlü anormal cinsel ilişki, özellikle anal ilişki ~ OLat sodomia a.a. < İbr Sodōm סְדוֹם Tevrat'a göre sapıklığa meylinden dolayı Allah'ın kahrettiği kent |
|
sodyum |
~ YLat sodium bir element ☼ (İlk kullanım: 1807 Sir Humphrey Davy, İng. kimyacı.) < OLat soda sodyum karbonat +ium |
|
sof |
~ Ar ṣūf صُوف [#ṣwf] yün |
|
sofa |
~ Ar ṣuffa(t) صفّة [#ṣff fuˁla(t) mr.] taş kerevet, bank, sıra, antik tiyatrolarda oturma sırası < Ar ṣaffa dizdi |
|
sofist |
[ TDK, Felsefe ve Gramer Terimleri, 1942] ~ Fr sophiste laf ebesi, zekice fakat yanlış söz söyleyen, safsatacı ~ Lat sophista a.a. ~ EYun sophistḗs σοφιστής 1. usta, uzman, 2. mantık ve belagat hocası, 3. laf ebesi, safsatacı < EYun sophízō σοφίζω becerikli olmak, sanatkâr olmak +ist° < EYun sophós σοφός akıllı, bilge Not: MÖ 4. yy Atina'da "mantık ve retorik hocası" anlamına gelen sözcük, Sokrates ve öğrencisi Platon'un şiddetli eleştirisi sayesinde olumsuz anlam kazanmıştır. Benzer sözcükler: sofistik, sofizm 05.12.2015 |
|
sofistike |
~ İng sophisticated 1. laf ebeliğine dayalı, sahte, 2. basit veya kaba olmayan, rafine < İng sophisticate laf ebeliği yapmak < İng sophist laf ebesi |
|
sofra |
~ Ar sufra(t) سُفرة [#sfr fuˁla(t) mr.] 1. yolcu yiyeceği, azık, 2. üzerinde yemek yenen yer, örtü, sini < Ar safar سفر yolculuk |
|
soft |
~ İng soft yumuşak << Ger *samft- |
|
softa |
~ Fa sūχte سوخته [pp.] 1. yanmış, yanık, 2. medrese öğrencisi < Fa sūχtan, sūz- سُوختن, سُوز yanmak, yakmak +a ≈ Ave saok-, saoç- a.a. << HAvr *ḱewk- yanmak, alev almak, parlak olmak |
|
software |
~ İng software 1. yumuşak eşya, 2. bilgisayar yazılımı § İng soft yumuşak + İng ware eşya, özellikle ticari eşya (<< Ger *warō korunan veya saklanan şey < Ger *waran korumak, saklamak |
|