sekte |
~ Ar sakta(t) سكتة [#skt faˁla(t) mr.] 1. sessiz kalma, susma, 2. kalp krizi < Ar sakata سكت sustu |
|
sekter |
~ Fr sectaire bir mezhep veya hizbe mensup olan, hizipçi ~ OLat sectarius a.a. < Lat secta hizip +ari° |
|
sektör |
~ Fr secteur 1. kesim, kesit, 2. geometride dairenin iki kirişi arasında kalan dilim, 3.ekonomide etkinlik grubu ~ Lat sector kesen < Lat secare kesmek, bölmek +(t)or |
|
seküler |
~ İng secular 1. asra ait, 2. dine değil dünyaya ait, dünyevî ~ Lat saecularis a.a. < Lat saeculum 1. insan ömrü (arkaik), 2. nesil, kuşak, çağ, devir, asır +ari° << HAvr *sh₂ei̯-tlo-m (*sai̯-tlo-m) insan ömrü < HAvr *sh₂ei̯- (*sai̯-) |
|
sel |
~ Ar sayl سيل [#syl faˁl msd.] sel, su akıntısı < Ar sāla سال (su) aktı |
|
seladon |
[ Cumhuriyet - gazete, 1952] ~ Fr céladon griye çalan açık yeşil, bu renkte sırlanmış Çin seramiği < öz Céladon Fransız yazar d'Urfé'nin Astrée adlı romanında (1610) yeşil giysili karakter Not: Osmanlı kullanımında mertebani olarak adlandırılır ve zehiri belli ettiği rivayet edilir. 06.08.2017 |
|
selam |
~ Ar salām سلام [#slm faˁāl msd.] 1. sağ ve sağlam olma, 2. sağlık, selamet, barış, güvenlik; selam sözü ≈ Aram şəlām/şalām שְׁלָם sağlık, selamet, güvenlik, barış; selam sözü ~ Akad şalāmu/şulmu a.a. ~ Sumer silim a.a. |
|
selamet |
~ Ar salāma(t) سلامة [#slm faˁāla(t) msd.] sağ ve salim olma, emin olma < Ar salima سلم emin idi, güvendi |
|
selase |
~ Ar ṯalāṯa(t) ثلاثة [#s̠ls̠ faˁāla(t) ] üç |
|
selatin |
~ Ar salāṭin سلاطن [#slṭn faˁālil q. çoğ.] sultanlar < Ar sulṭān سلطان |
|
selb |
~ Ar salb سلب [#slb faˁl msd.] zorla götürme, yerinden kaldırma < Ar salaba zorla götürdü |
|