sedir2 |
~ Fr cèdre sedir ağacı ~ EYun kédros κέδρος a.a. |
|
sedye |
~ İt sedia oturak, her çeşit sandalye < İt sedere oturmak << Lat sedēre, sess- a.a. << HAvr *sed- a.a. |
|
sefahat |
~ Ar safāha(t) سفاهة [#sfh faˁāla(t) msd.] akılsızlık, utanmazlık, zevk ve eğlence < Ar safiha سفه akılsız idi |
|
sefal(o)+ |
~ Fr céphalo+ / İng cephalo+ [bileşik adlarda] kafa ~ EYun kephalḗ κεφαλή kafa << HAvr *ǵʰebʰ-l- a.a. |
|
sefalet |
~ Ar sufāla(t) سفالة [#sfl fuˁāla(t) msd.] aşağı veya aşağıda olma, aşağılık olma < Ar safala سفل aşağı idi (≈ İbr/Aram #şpl שפל altta veya aşağıda olma, sefil olma ≈ Akad şapālu alt, aşağı ) |
|
sefarad |
[ Milliyet - gazete, 2003] ~ Fr séfarade İspanya Yahudisi ~ Lad sefaradi a.a. ~ İbr səfārad סְפָרַד Tevratta adı geçen bir batı ülkesi, belki İspanya Not: Tevratta Obadiya 1:20'de anılan Sfarad adlı yer muhtemelen Batı Anadolu'daki Sardes [Lidya dilinde Sfard] kentidir. Ancak M 2. yy'dan itibaren İspanya Yahudileri kendi ülkelerine Sfarad adını vermişlerdir. • Türkçe sözcük yakın yıllarda Batı dillerinden aktarılmıştır. 23.10.2014 |
|
sefaret |
< Ar safīr سفير elçi < Ar safar سفر yolculuk, sefer |
|
sefer |
~ Ar safar سَفَر [#sfr faˁal ] uzun yürüyüş, yolculuk ≈ Aram səphar ספר 1. kesme, 2. sınır, serhat, 3. yazı yazma ≈ Akad saparru at arabası veya el arabası |
|
sefih |
~ Ar safīh سفيه [#sfh faˁīl sf.] akılsız, boş kafalı < Ar safiha/safuha akılsız ve boş kafalı idi, ciddiyet ve bilgelikten yoksun idi |
|
sefil |
~ Ar safīl/safil سَفِيل/سَفِل [#sfl faˁīl sf.] alçak, aşağı < Ar safala سَفَلَ alçak ve aşağı idi |
|
sefine |
~ Ar safīna(t) سفينة [#sfn faˁīlā(t) sf. fem.] gemi ~ Aram səphīnā/saphīntā ספינא/ספינתא 1. düz kesilmiş tahta, levha, sal, 2. gemi ≈ Akad sapānu düzlemek, düzeltmek |
|