sedan |
~ İng sedan 1. dört kişi tarafından taşınan üstü kapalı tahtırevan, 2. önü ve arkası görüntü ve uzunluk açısından eş olan otomobil modeli ~ İt ? |
|
sedatif |
~ Fr sédatif sakinleştirici, müsekkin ~ OLat sedativus a.a. < Lat sedare [den.] oturtmak +(t)iv° < Lat sedes oturak |
|
sedef |
~ Ar ṣadaf صَدَف [#ṣdf faˁal ] 1. istiridye, deniz kabuğu, 2. bir cilt hastalığı |
|
sediman |
~ Fr sédiment çökelti, tortu ~ Lat sedimentum < Lat sedere, sess- oturmak +ment° |
|
sedir1 |
~ Ar ṣadr صدر [#ṣdr faˁl ] 1. göğüs, 2. bir şeyin ön ve ileri kısmı, baş köşe |
|
sedir2 |
[ TDK, Türkçe Sözlük, 1. Baskı, 1945] ~ Fr cèdre sedir ağacı ~ EYun kédros κέδρος a.a. → katran2 18.03.2012 |
|
sedye |
~ İt sedia oturak, her çeşit sandalye < İt sedere oturmak << Lat sedēre, sess- a.a. << HAvr *sed- a.a. |
|
sefahat |
~ Ar safāha(t) سفاهة [#sfh faˁāla(t) msd.] akılsızlık, utanmazlık, zevk ve eğlence < Ar safiha سفه akılsız idi |
|
sefal(o)+ |
~ Fr céphalo+ / İng cephalo+ [bileşik adlarda] kafa ~ EYun kephalḗ κεφαλή kafa << HAvr *ǵʰebʰ-l- a.a. |
|
sefalet |
~ Ar sufāla(t) سفالة [#sfl fuˁāla(t) msd.] aşağı veya aşağıda olma, aşağılık olma < Ar safala سفل aşağı idi (≈ İbr/Aram #şpl שפל altta veya aşağıda olma, sefil olma ≈ Akad şapālu alt, aşağı ) |
|
sefarad |
~ Fr séfarade İspanya Yahudisi ~ Lad sefaradi a.a. ~ İbr səfārad סְפָרַד Tevratta adı geçen bir batı ülkesi, belki İspanya |
|