seccade |
~ Ar saccāda(t) سجّادة [#scd faˁˁāl mesl.] namaz halısı < Ar sacada سجد secde etti |
|
secde |
~ Ar sacda(t) سجدة [#scd faˁla(t) mr.] yere kapanma, yere kapanarak tapınma ~ Aram sigdā סִגְדָא [#sgd] a.a. (Kaynak: Nöldeke sf. NB 36, Jeffery sf. 163) |
|
seci |
~ Ar sacˁ سجع [#scˁ faˁl msd.] kafiyeli düzyazı < Ar sacaˁa سجع aralıksız uzun süre öttü veya konuştu (≈ İbr şagˁa שׁגע delirdi, sayıkladı ≈ Akad şegû kudurma, çıldırma ) |
|
seciye |
~ Ar sacīya(t) سجية [#scw faˁīla(t) sf. fem.] tabiat, huy, karakter < Ar sacā سجا iyi huylu ve sakin idi |
|
seç|mek |
<< ETü seç- ayırmak ≈? ETü seş- (düğüm) çözmek |
|
seçenek | ||
seçki |
< TTü seç- +gU |
|
seçmen |
< TTü seç- +mAn |
|
sedan |
~ İng sedan 1. dört kişi tarafından taşınan üstü kapalı tahtırevan, 2. önü ve arkası görüntü ve uzunluk açısından eş olan otomobil modeli ~ İt ? |
|
sedatif |
~ Fr sédatif sakinleştirici, müsekkin ~ OLat sedativus a.a. < Lat sedare [den.] oturtmak +(t)iv° < Lat sedes oturak |
|
sedef |
~ Ar ṣadaf صَدَف [#ṣdf faˁal ] 1. istiridye, deniz kabuğu, 2. bir cilt hastalığı |
|