savaren |
~ Fr savarin bir tür pasta < öz Jean Anthelme Brillat-Savarin Fransız yazar, siyasetçi ve gastronom (1755-1826) |
|
savaş |
< OTü *sava- söz söylemek +Iş < ETü sav söz |
|
savaş|mak |
<< ETü-O savaş- tartışmak, mücadele ve muharebe etmek < ETü *sava- söz çarpmak? +Iş- < ETü sav söz +(g)A- |
|
savcı |
~ ETü savçı sözcü, elçi < ETü sav söz +çI |
|
savlet |
~ Ar ṣawla(t) صَولة [#ṣwl faˁla(t) msd.] hücum, akın < Ar ṣāla صَالَ aniden üstüne atladı, saldırdı |
|
savsakla|mak |
TTü: savsavlamak [ Evliya Çelebi, Seyahatname, 1665] → sav- Benzer sözcükler: savsak 06.07.2015 |
|
savt |
~ Ar ṣawt صوت [#ṣwt faˁl msd.] bağırma, insan sadası, ses < Ar ṣāta صات bağırdı, ses etti |
|
savun|mak |
< TTü sav- def etmek +In- |
|
savur|mak |
<< ETü savur- (ekin) savurmak, saçmak < ETü *sav- göndermek +(g)Ur- |
|
savuş|mak |
< TTü sav- göndermek, uzaklaştırmak +Iş- |
|
sây |
~ Ar saˁy سعى [#sˁy faˁl msd.] emek, mesai < Ar saˁā سعى 1. yürüdü, zahmetle ilerledi, emekledi, 2. çaba gösterdi, çalıştı |
|