sabır1

• Kompakt görünüm
• İzahlı görünüm

~ Ar ṣabāˀ صباء z [#ṣbw faˁāl ] doğu rüzgârı, gün doğumundan esen rüzgâr ≈ Ar ṣabā صبا zçocuk veya genç idi, taze idi, oğlan idi

~ Ar ṣabāḥ صباح z [#ṣbḥ faˁāl ] gün doğumu ≈ Ar ṣabuḥa صَبُحَ zışıdı, aydınlandı, ışık saçtı

<< ETü saban karasaban, toprak sürme aygıtı

~ Ar sābiḳ سابق z [#sbḳ fāˁil fa.] önceki, eski < Ar sabaḳa سبق zöne geçti, önce geldi, ardında bıraktı

~ Ar sābiḳa(t) سابقة z [#sbḳ fāˁila(t) fa. fem.] 1. önceki, geçmiş (şey veya dişi), 2. öncelik < Ar sābiḳ سابق z [fa.] önceki, eski

~ Ar ṣabr صبر zbir tür kaktüs, sarı sabır, aloe ≈ Süry ṣabrā ‎ܨܒܪܐ za.a. ≈ Akad ṣibāru 1. sivri bir alet, 2. ilaç olarak kullanılan bir bitki

~ Ar ṣabī صبي z [#ṣbw faˁīl sf.] çocuk

~ Ar ṯābit ثابت z [#s̠bt fāˁil fa.] kalıcı < Ar ṯabata ثَبَتَ zkaldı

~ Fr sabot tahtadan oyma köylü ayakkabısı ≈ İsp zapato arkalıksız pabuç, çarık ≈ İt ciabatta a.a. ~ Ar ṣabāṭa(t) صباطة za.a. ~ KTü çapata hasırdan örülmüş köylü çarığı

~ Fr sabotage siyasi veya ekonomik bir amaçla üretimi aksatma eylemi < Fr saboter [den.] siyasi veya ekonomik bir amaçla üretimi aksatmak +age < Fr sabot tahtadan oyma köylü çarığı