saat |
~ Ar sāˁa(t) ساعة [#wsˁ fiˁāla(t) msd.] 1. en, genişlik, süre, 2. günün 24'te biri olan süre ölçüm birimi (< Ar wasuˁa وسع enli ve geniş idi, yayıldı, yer kapladı ) ≈ Aram şāˁtā שַׁעְתָא 1. süre, zaman, 2. süre ölçüm birimi |
|
saba |
~ Ar ṣabāˀ صباء [#ṣbw faˁāl ] doğu rüzgârı, gün doğumundan esen rüzgâr ≈ Ar ṣabā صبا çocuk veya genç idi, taze idi, oğlan idi |
|
sabah |
~ Ar ṣabāḥ صباح [#ṣbḥ faˁāl ] gün doğumu ≈ Ar ṣabuḥa صَبُحَ ışıdı, aydınlandı, ışık saçtı |
|
saban |
<< ETü saban karasaban, toprak sürme aygıtı |
|
sabık |
~ Ar sābiḳ سابق [#sbḳ fāˁil fa.] önceki, eski < Ar sabaḳa سبق öne geçti, önce geldi, ardında bıraktı |
|
sabıka |
[ Şeyhoğlu, Marzubânnâme terc., 1380] ~ Ar sābiḳa(t) سابقة [#sbḳ fāˁila(t) fa. fem.] 1. önceki, geçmiş (şey veya dişi), 2. öncelik < Ar sābiḳ سابق [fa.] önceki, eski → sabık Not: Sabık sıfatının dişil halidir. Benzer sözcükler: sabıka kaydı, sabıkalı 24.08.2015 |
|
sabır1 |
~ Ar ṣabr صبر [#ṣbr faˁl msd.] tahammül, katlanma < Ar ṣabara صبر sabretti |
|
sabır2 |
~ Ar ṣabr صبر bir tür kaktüs, sarı sabır, aloe ≈ Süry ṣabrā ܨܒܪܐ a.a. ≈ Akad ṣibāru 1. sivri bir alet, 2. ilaç olarak kullanılan bir bitki |
|
sabi |
~ Ar ṣabī صبي [#ṣbw faˁīl sf.] çocuk |
|
sabit |
~ Ar ṯābit ثابت [#s̠bt fāˁil fa.] kalıcı < Ar ṯabata ثَبَتَ kaldı |
|
sabo |
~ Fr sabot tahtadan oyma köylü ayakkabısı ≈ İsp zapato arkalıksız pabuç, çarık ≈ İt ciabatta a.a. ~ Ar ṣabāṭa(t) صباطة a.a. ~ KTü çapata hasırdan örülmüş köylü çarığı |
|