süpersonik |
~ İng supersonic «ses üstü», ses hızını aşan § Lat super üst, üzeri (edat) + Lat sonus ses +ic° |
|
süpervizör |
~ İng supervisor gözetici, denetleyici < Lat supervidere gözetmek, denetlemek +(t)or § Lat super üst, üzeri + Lat videre, vis- bakmak |
|
süphan |
~ Ar subḥān سُبْحَان [#sbḥ fuˁlān msd.] (özellikle tanrıyı) övme, tenzih etme ≈ Aram şəbaḥ, şbāḥā שְׁבַח [#şbḥ] artmak, bolluk, bereket; övmek |
|
süpozituar |
~ Fr suppositoire makattan kullanılan fitil ~ OLat suppositorium < Lat supponere alta koymak +(t)orium < Lat sub+ ponere, pos- koymak |
|
süpür|mek |
<< ETü sipir- süpürmek ≈ Moğ sigürde-/sirbe- a.a. |
|
süpürge |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü sipürgü süpürme aleti < ETü sipür- +gU → süpür- Benzer sözcükler: elektrik süpürgesi, süpürgelik 04.10.2017 |
|
sür|mek |
<< ETü sür- gütmek, yürütmek, kovmak |
|
sürahi |
< Ar ṣurāḥ صراح [#ṣrḥ] şeffaf, kristal, cam < Ar ṣaraḥa (su) saf ve berrak idi |
|
sürat |
~ Ar surˁa(t) سرعة [#srˁ fuˁla(t) msd.] hızlı gitme, hız < Ar saraˁa سرع hızlı gitti |
|
sürç|mek |
<< ETü sürç- ayağı takılmak, tökezlemek < ETü sür- yürütmek +Iş- |
|
süre |
< TTü sür- +A |
|