sübjektif |
~ Fr subjectif özneye ait, öznel ~ OLat subiectivus a.a. < OLat subiectum gramerde özne +(t)iv° |
|
süblime |
~ Fr sublimer [den.] 1. yüceltmek, 2. fizikte katı maddeyi buharlaştırmak < Fr sublime yüce, tanrısal aleme yakın ~ Lat sublimis eşik-altı, tanrılar aleminin hemen altında bulunan en yüksek gök tabakası < Lat sub+ limen eşik |
|
sübliminal |
~ Fr/İng subliminal eşik-altı, bilinç sınırına girmeyen ~ Lat subliminalis eşik altı § Lat sub alt + Lat limen eşik |
|
sübtil |
~ Fr subtil ince, latif, zekice, dolaylı ~ Lat subtilis ince (kumaş) << Lat sub tēla «kumaş altı» < Lat sub+ tēla kumaş, dokuma |
|
sübut |
~ Ar ṯubūt ثُبُوت [#s̠bt fuˁūl msd.] kalıcı olma, kesinleşme, ispat olunma < Ar ṯabata ثَبَتَ kaldı |
|
sübvansiyon |
[ Mehmed Bahaeddin (Toven), Yeni Türkçe Lugat, 1924] ~ Fr subvention destek ~ Lat subventio a.a. < Lat subvenire yardımına gelmek, kurtarmak +(t)ion < Lat sub+ venire gelmek → avantür Not: Sübvanse etmek biçimi Türkçeye özgüdür. Karş. Fr subventer, İng to subvent. Benzer sözcükler: sübvanse 30.12.2014 |
|
sübyan |
~ Ar ṣubyān صبيان [#ṣbw fuˁlān çoğ.] çocuklar < Ar ṣabī صبى [t.] çocuk |
|
sübye1 |
~ Yun supiá σουπιά mürekkep balığı << EYun sēpía σηπία a.a. |
|
sübye2 |
~ ? |
|
süet |
~ Fr suède bir tür yumuşak deri < Fr peau de Suède İsveç derisi < Fr Suède İsveç |
|
süfla |
~ Ar suflāˀ سفلاء [#sfl fuˁlāˀ sf. fem.] en alçak, aşağı (dişi) < Ar asfal أسفل [afˁal kıy.] daha aşağı, en aşağı < Ar safīl [sf.] aşağı, alçak |
|