rezalet |
~ Ar raḏāla(t) رذالة [#rḏl faˁāla(t) msd.] rezil olma, utanç verici hale düşme < Ar raḏila رذل rezil oldu |
|
reze |
~ Ar razza(t) رزّة [#rzz faˁla(t) mr.] kapı sürgüsünün veya menteşe milinin içine girdiği demir oyuk < Ar razza رزّ deldi, sapladı, sançtı |
|
rezene |
~ Fa rāziyāne رازيانه baharlı bir bitki, foeniculum vulgare, arapsaçı |
|
rezerv |
~ Fr reserve [dev.] 1. ilerisi için saklanan şey, yedek, 2. fikrini kendine saklama, çekince < Fr réserver saklamak, biriktirmek, yedeklemek |
|
rezerve |
~ Fr réserver ihtiyaten saklamak, biriktirmek, yedeklemek ~ Lat reservare a.a. < Lat re+ servare korumak |
|
rezervuar | ||
rezidans |
~ Fr résidence ikamet, ikamet yeri, konut ~ Lat residentia a.a. < Lat residere konmak, ikamet etmek +entia < Lat re+ sedere, sess- oturmak |
|
rezil |
~ Ar raḏīl رذيل [#rḏl faˁīl sf.] a.a. < Ar raḏila رذل rezil oldu |
|
rezistans |
~ Fr résistance direnç, direniş < Fr résister karşı durmak, karşı koymak, direnmek +entia ~ Lat resistere a.a. < Lat re+ sistere, stat- durmak, dikilmek, sıkı durmak, kavi olmak |
|
rezolüsyon |
~ Fr résolution baskı veya elektronik ekranda görüntü yoğunluğu / İng resolution çözüm, çözünüm, a.a. < Lat resoluere çözmek, unsurlarına ayrıştırmak +(t)ion < Lat re+ soluere, solut- gevşetmek, çözmek |
|
rezonans |
~ Fr résonance çınlama, yankı ~ Lat resonantia a.a. < Lat resonare çınlamak, yankılanmak +entia < Lat re+ sonare ses çıkarmak |
|