prezervatif |
~ Fr preservatif koruyucu < Fr preserver korumak, sakınmak +(t)iv° ~ OLat praeservare (bir şeye karşı) korumak, önlemek < Lat prae+ servare korumak |
|
priapizm |
~ İng priapism tıpta sürekli ereksiyon hali < EYun Príapos Πρίαπος Yunan mitolojisinde büyük penisle tasvir edilen bir tanrı +ism° |
|
prim |
~ Fr prime ödül, ödeme, özellikle sigorta veya faiz ödemesi, menkul kıymetlerde bir senedin yazılı değeri ile piyasa değeri arasındaki fark ~ İng premium a.a. ~ Lat praemium [dev.] 1. yarışta birincilik, 2. birincilik ödülü < Lat praeemere ön sırayı almak, önde gelmek +ium < Lat prae+ emere almak |
|
prima |
~ İt/Lat prima [fem.] birinci < Lat primus birinci, ilk << HAvr *préh₂i-is-(t)m̥mo-s (*prā́i-is-(t)m̥mo-s) [kıy.] daha önde < HAvr *per-¹ ileri, ön |
|
primadonna |
~ İt primadonna operada baş kadın oyuncu § İt prima birinci + İt donna bayan, hanımefendi |
|
primat |
[ Cumhuriyet - gazete, 1936] ~ Fr/İng primate 1. üst düzey kilise görevlisi, 2. şempanze ve goril gibi insansı maymunlarla insanı içeren memeli sınıfı << OLat primas, primat- öne çıkan, öncü < Lat primus birinci, ilk → prima Benzer sözcükler: primatolog, primatoloji 01.10.2017 |
|
prime-time |
~ İng prime-time televizyonda en çok izlenen yayın saatleri § İng prime birinci, ilk, (ABD ticari jargonunda) birinci sınıf (~ Lat primus birinci, ilk + İng time zaman |
|
primitif |
~ Fr primitif ilkel ~ Lat primitivus a.a. § Lat primus önce, ilk + Lat ire gitmek +(t)iv° |
|
primüs |
~ marka Primus pompalı gaz ocağı markası ☼ (İlk kullanım: 1888 F. V. Linqvist, İsv. mucit ve sanayici.) < İng to prime doldurmak, pompalamak < EFr preindre, preint- basmak |
|
printer |
~ İng printer basım cihazı < İng print basmak +er < EFr preindre, preint- basmak, sıkmak ~ Lat premere, press- basmak, sıkmak |
|
priz |
~ Fr prise 1. tutma, alma, 2. elektrik alma yeri < Fr prendre, pris- tutmak, almak << Lat praehendere, praehens- tutmak < Lat prae+ *hendere << HAvr *gʰ-n̥-d- ele almak, tutmak |
|