piliç |
~? Yun *pulítsa πουλίτσα [küç.] küçük kuş < Yun pulí πουλί kuş, piliç << EYun pôlos πῶλος hayvan yavrusu, özellikle at yavrusu ve küçük kuş |
|
pilon |
~ Fr pylône 1. kuleli kapı, özellikle kesik piramit şeklinde antik Mısır anıtsal kapıları, 2. yukarıya doğru daralan elektrik direği ~ EYun pylón πυλών kuleli büyük kapı < EYun pýlē πύλη kapı |
|
pilot |
~ Fr pilote 1. kılavuz, özellikle gemi kılavuzu, 2. uçak sürücüsü ~ İt piloto gemi kılavuzu <<? Eİt pedoto/pedotto a.a. ~ EYun pēdón πηδόν kürek, dümen |
|
pim |
~ İng pin toplu iğne ~ Lat pinna telek, ok, bir tür çivi |
|
pimapen |
~ marka Pimapen plastik pencere sistemi markası ☼ (İlk kullanım: 1983 ENKA Holding.) < TTü pencere |
|
pimpirik |
[ TDK, Türkçe Sözlük, 2. Baskı, 1955] << TTü pipirik ürkeklik, kuşku < onom pır titreme ve kaçma sesi → pır Not: Sözcüğün "mecalsiz, ihtiyar" anlamında kullanımında belki pinpon sözcüğünün etkisi görülür. Benzer sözcükler: pimpirikli, pipirik 11.01.2016 |
|
pin kodu |
~ İng pin code [abb.] < İng personal identification number kişisel kimlik numarası |
|
pin-up |
~ İng pin-up duvara iliştirilen resim, özellikle erotik resim § İng pin toplu iğne (ad), toplu iğne ile iliştirmek (fiil) + İng up yukarı, dikey (edat) |
|
pinekle|mek |
< Fa pīnagī/pīnakī پينگى uyuklama |
|
pingpong |
~ İng ping-pong masa tenisi < onom |
|
pinhan |
~ Fa pinhān/panhān پَِنْهان gizli, saklı << OFa *pay-nihān geri-saklanmış |
|