pika |
~ Fr/İng pica matbaacılıkta 12 puntoya eşit hurufat ölçüsü ~ OLat pica Katolik kilise yortularının tarihlerini belirten el kitabının halk arasındaki adı [1497] |
|
pikaj |
~ Fr piquage matbaacılıkta hurufat dizimi < Fr pica +age |
|
pikap |
~ İng pickup 1. kasalı minibüs veya kamyonet, 2. plakçalar kolu < İng pick up yakalamak, tutup almak < İng pick 1. sivri bir şeyle deşmek, gagalamak, 2. bir tutam almak ~ Fr piquer a.a. |
|
pike |
~ Fr piqué [pp.] 1. sivri bir şeyle delinmiş, gagalanmış, 2. iki tabaka kumaşın üstüste dikilmesiyle elde edilen bir tür dokuma, 3. uçağın dikey olarak dalışa geçmesi < Fr piquer gagalamak, sivri bir şeyle delmek +é |
|
piknik |
~ Fr pique-nique kırda yenen hafif yemek < Fr piquer gagalamak, bir tutam almak |
|
pikolo | ||
piksel |
~ İng pixel [abb.] video ekranında görüntüyü oluşturan noktaların her biri ☼ (İlk kullanım: 1969) < İng picture element resim ögesi |
|
piktogram |
~ İng pictogram resim-yazı, bir kavram veya kelimeyi simgeleyen şematik şekil § Lat pictus [pp.] resim (< Lat pingere boyamak, resim yapmak +()t° ) + EYun grámma γράμμα harf, yazı |
|
pil |
~ Fr pile 1. kule, yığın, 2. kimyasal işlemle elektrik üreten cihaz ☼ (İlk kullanım: 1799 Alessandro Volta, İtal. fizikçi.) << Lat pila kule |
|
pilaki |
~ Yun plakíon πλακίον [küç.] 1. üzerinde pide pişirilen tava veya tepsi, 2. tepsi ekmeği, pide << EYun pláks, plak- πλάξ, πλακ- tepsi, tabaka +ion |
|
pilastr |
~ Fr pilastre mimaride gömme sütun ~ İt pilastro a.a. ~ EYun parastátēs παραστάτης «yanda duran», a.a. < EYun para+1 státēs στάτης duran |
|