pişi

• Kompakt görünüm
• İzahlı görünüm

~ Fr piste patika, toprak yol, koşu yolu ~ İt pista [dev.] tozlu yol, hayvan patikası < İt pistare [den.] havanda dövmek, toz haline getirmek [mod. pestare] << Lat pinsare, pist-

~ Fr piston a.a. ~ İt pestone [büy.] büyük havan < İt pesto havan +on

~ Fr pissoir işeme yeri < Fr pisser işemek +(t)orium

<< ETü bış- karıştırmak (geçişli fiil), pişmek (geçişsiz fiil)

~ Fa pīşe-kār پيشكار zusta sanatkâr < OFa pēşag ustalık, sanat ≈ Ave piştra- a.a.

~ Fa paşmān پشمان zpişman << OFa paşēmān «karşı-düşünen», a.a. << Ave prati-māna a.a. § Ave pratiş karşı, zıt + Ave manah düşünce, akıl

~ Fa paşmīne پشمينه zyünlü şey, yün kumaş, yapağı < Fa paşm پشم zyün

<? TTü piş-

~ Mac pisztoly tabanca ~ Çek pist'ala «yumrukçuk», a.a. < Çek pěst yumruk

~ İng pitbull terrier bir tür döğüş köpeği § İng pit 1. çukur, 2. döğüş ringi + İng bull boğa veya buldog