parka |
~ İng parka Eskimo ve Aleutlara özgü hayvan postu ceket, anorak ~ Nenets parkha hayvan postu |
|
parke |
~ Fr parquet [küç.] 1. küçük park, 2. formel bahçe, 3. formel bahçe tasarımına benzetilmiş ahşap zemin [18. yy], 4. geçmeli tahtadan yer döşemesi [19. yy] < Fr parc büyük bahçe |
|
parkur |
~ Fr parcours koşu güzergâhı << Lat percursus a.a. < Lat percurrere baştan başa koşarak geçmek +()t° < Lat per+1 currere, curs- koşmak |
|
parla|mak |
< onom par/parıl ışıldama ifade eden söz +(g)A- |
|
parlamento |
~ Fr parlement 1. şura, meşveret, 2. meclis < Fr parler konuşmak +ment° |
|
parmak |
KTü: [ Codex Cumanicus, 1303] << OTü barmak parmak <? ETü bar- gitmek +(A)mAk → var- Not: Karş. ETü erŋek 1. "adamcık", 2. "parmak". 12. yy'dan sonra yaygın olarak benimsenen sözcüğün belki "gitmek" anlamında barmak fiilinden türetilmiş bir deyim olduğu düşünülebilir. Benzer sözcükler: parmaklamak, parmaklık, vezir parmağı 30.08.2017 |
|
parmezan |
~ Fr parmésan İtalya'ya özgü bir tür peynir ~ İt parmiggiano Parma'lı, Parma'ya ait < öz Parma Kuzey İtalya'da bir kent |
|
parodi |
~ Fr parodie taklide dayalı güldürü ~ EYun parōidía παρῳδία bir şarkıya nazire olarak söylenen gülünç şarkı < EYun para+1 ōidḗ ᾠδή şarkı |
|
parola |
~ Fr parole söz << Lat parabola simge, mesel, vecize, anlamlı söz ~ EYun parabolḗ παραβολή karşılaştırma, kıyas, vecize < EYun parabállō παραβάλλω 1. yana atmak, 2. yanyana koymak, karşılaştırmak < EYun para+1 bállō, bol- βάλλω, βολ- atmak |
|
parpulla|mak |
< TTü parpul kuduz, çırpınma +lA- < ? |
|
pars |
<< ETü bars bir vahşi kedi, panthera pardus ≈ Fa pārs پارس a.a. |
|