pare |
~ Fa pāre پاره pay, kısım, parça << OFa pārag pay edilmiş şey << HAvr *perh3- ayırmak, pay etmek |
|
pareo |
~ İng pareo eteklik olarak giyilen renkli kumaş örtü ~ Tah pareu a.a. |
|
parfe |
~ Fr parfait 1. mükemmel, 2. bir tür dondurma ~ Lat perfectus [pp.] yapıp bitirilmiş, sonuna gelmiş, mükemmel < Lat perficere yapıp bitirmek, kemale erdirmek +()t° < Lat per+1 facere, fact- yapmak |
|
parfüm |
~ Fr parfum güzel koku, rayiha ~ İt perfumo a.a. [mod. profumo] < İt perfumare içinden tütmek, rayiha vermek [mod. profumare] < Lat per+1 fumare tütmek |
|
parıl |
: onom ışıma ifade eden deyim |
|
parite |
[ Cumhuriyet - gazete, 1931] ~ Fr parité denklik ~ Lat paritas, t- a.a. < Lat pār denk, eş +itas < HAvr *per-¹ denkleştirmek, değiş tokuş etmek Not: Karş. Lat parare "denklemek, uyarlamak, hazırlamak, tedarik etmek", parire "üretmek, yaratmak". Bu maddeye gönderenler: aparat (aparatçik, aparey), au pair, komprador, para+2 (fermene, paramedik, parapet, paraşüt, paratoner, paravan), preparat, repertuvar (röper), separe 29.06.2019 |
|
parizyen |
~ Fr parisienne Paris'li, Paris'e ait < öz Paris Fransa'nın başkenti |
|
park |
~ Fr parc büyük ve gösterişli bahçe / İng park 1. av alanı, koru [esk.], 2. a.a. << Eİng parrock çayırlık, mera << Ger |
|
parka |
~ İng parka Eskimo ve Aleutlara özgü hayvan postu ceket, anorak ~ Nenets parkha hayvan postu |
|
parke |
~ Fr parquet [küç.] 1. küçük park, 2. formel bahçe, 3. formel bahçe tasarımına benzetilmiş ahşap zemin [18. yy], 4. geçmeli tahtadan yer döşemesi [19. yy] < Fr parc büyük bahçe |
|
parkur |
~ Fr parcours koşu güzergâhı << Lat percursus a.a. < Lat percurrere baştan başa koşarak geçmek +()t° < Lat per+1 currere, curs- koşmak |
|