parapet |
~ İt parapetto «göğüs siperi», kale burcu korunağı, taraça korkuluğu § İt parare korumak + İt petto göğüs (<< Lat pectus, pector- a.a. ) |
|
parapleji |
~ Fr paraplégie felç, özellikle belden aşağısını etkileyen felç ~ EYun paraplēgía παραπληγία a.a. < EYun paraplḗks παραπλήξ inme inmiş, felçli +ia |
|
paraşüt |
~ Fr parachute «düşme-korur», düşüş hızını kesen düzenek ☼ (İlk kullanım: 1777 François Blanchard, Fr. mucit.) § Fr parer yardım etmek + Fr chute düşüş (<< Lat caduta a.a. < Lat cadēre düşmek +()t° ) |
|
paratoner |
~ Fr paratonnerre yıldırım düşmesine karşı düzenek ☼ (İlk kullanım: 1773 Barbeu Du Bourg, Fr. çevirmen.) § Fr para- «koruma» ve «yardım etme» anlamında önek + Fr tonnerre yıldırım, gök gürlemesi (~ Lat tonitrus gök gürlemesi ) |
|
paravan |
~ Fr paravent rüzgâr kesen, rüzgârdan koruyan ~ İt paravento a.a. § İt parare korumak + İt vento rüzgâr |
|
parazit |
"asalak" [ Mehmed Bahaeddin (Toven), Yeni Türkçe Lugat, 1924] ~ Fr parasite asalak ~ EYun parásitos παράσιτος başkasının sofrasında yemek yiyen, a.a. < EYun para+1 sîtos σῖτος yemek Benzer sözcükler: parazitik 21.07.2018 |
|
parça |
~ Fa pārçe پارچه [küç.] parçacık < Fa pāre پاره parça +ça3 |
|
pardon |
~ Fr pardon [dev.] af, özür dileme sözü < Fr pardonner affetmek << OLat perdonare a.a. < Lat per+1 donare karşılıksız vermek, bağışlamak |
|
pardösü |
~ Fr pardessus ceket üstüne giyilen üstlük < Fr par dessus üstten, üstlük << Lat per desursum a.a. < Lat per+1 desursum üst |
|
pare |
~ Fa pāre پاره pay, kısım, parça << OFa pārag pay edilmiş şey << HAvr *perh3- ayırmak, pay etmek |
|
pareo |
~ İng pareo eteklik olarak giyilen renkli kumaş örtü ~ Tah pareu a.a. |
|