orangutan |
~ Fr orangoutan Malaya ve Sumatra bölgesine mahsus bir tür maymun ~ Malay orang utan orman adamı |
|
orantı |
< TTü oran +(In)tI |
|
oratoryo |
~ İt oratorio 1. dua yeri, şapel, 2. dini içerikli koral yapıt << OLat oratorium dua yeri < Lat orare konuşmak, dil dökmek, dua etmek +(t)orium < Lat os, or- [den.] ağız |
|
ordinaryüs |
~ YLat professor ordinarius (Alman üniversitelerinde) nizami profesör ~ Lat ordinarius nizami, usule uygun < Lat ordo, ordin- düzen, nizam, tertip, rütbe +ari° |
|
ordinasyon |
~ Fr/İng ordination 1. düzenleme, düzene sokma veya girme, 2. rahiplik mesleğine kabul edilme ~ Lat ordinatio a.a. < Lat ordinare [den.] düzenlemek +(t)ion < Lat ordo düzen, nizam |
|
ordino |
[ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] ~ İt ordine 1. düzen, nizam, 2. emir, ödeme emri << Lat ordo, ordin- a.a. Not: Lat ordo (düzen, nizam) sözcüğü geç Antik dönemden itibaren muhtemelen askeri bir kullanımdan dolayı “emir” anlamını kazanmıştır. Karş. İng order (1. düzen, 2. emir). Bu maddeye gönderenler: koordinat (koordinasyon), ordinaryüs, ordinasyon 30.09.2014 |
|
ordonat |
< TTü ordu donatım |
|
ordövr |
~ Fr hors d'oeuvre ana yemek harici yenenler § Fr hors dış, dışarı + Fr oeuvre iş, eser (<< Lat opus, oper- a.a. ) |
|
ordu |
<< ETü ordū/ordo karargah, saray ≈ Moğ ordu a.a. |
|
orevuar |
~ Fr au revoir «yeniden görüşmek üzere», veda sözü < Fr à+ revoir yeniden görmek < Fr re+ voir görmek << Lat videre, vis- a.a. |
|
orfoz |
~ Yun orfós/rofós ὀρφός bir balık türü, serranus gigas << EYun orphṓs ὀρφώς a.a. (Kaynak: LS sf. 1258) |
|