oportünizm |
~ Fr opportunisme fırsatçılık ☼ (İlk kullanım: 1876 Rochefort, Fr. yazar.) < Fr opportun uygun, elverişli +ism° ~ Lat opportunus limana doğru esen (rüzgâr), elverişli < Lat opportare [den.] uygun olmak < Lat ob+ portus liman |
|
opozisyon |
~ Fr opposition zıtlık, muhalefet ~ Lat oppositio a.a. < Lat opponere karşı gelmek, karşı koymak +()tion < Lat ob+ ponere, pos- koymak |
|
opsiyon |
~ Fr option tercih, seçim ~ Lat optio < Lat optare [den.] tercih etmek, seçmek +()tion < Lat optus seçim, tercih << HAvr *op- a.a. |
|
opt(o)+ |
~ Fr/İng opto+ [bileşiklerde] göz < EYun ōps, opt- ώψ göz ≈ EYun ʰoráō, op- οράω görmek +(t)° < HAvr *h₃ekʷ- (*okʷ-) a.a. |
|
optik |
~ Fr optique göze veya görmeye ilişkin ~ EYun optikós οπτικός a.a. |
|
optimist |
[ Namık Kemal, Osmanlı Modernleşmesinin Meseleleri, 1871] ~ Fr optimiste iyimser, her şeyin en iyisi olduğuna inanan ☼ (İlk kullanım: Leibniz, Alm. filozof (1646-1716).) < Lat optimus en iyi +ist° → optimum Benzer sözcükler: optimizm, soroptimist 21.08.2017 |
|
optimize |
~ Fr optimiser [den.] en iyi duruma getirmek < Lat optimus en iyi +ise- |
|
optimum |
~ Fr optimum [n.] en iyi, ehven, evla < Lat optimus a.a. < Lat *opere, opt- seçmek, tercih etmek +im° |
|
opus |
~ YLat opus klasik müzikte eser ~ Lat opus, oper- iş, eser << HAvr *h₃ép-o-s (*óp-o-s) < HAvr *h₃ep- (*op-) emek vermek, mahsul elde etmek |
|
or(o)+ |
~ Fr/İng oro+ [bileşiklerde] dağ ~ EYun óros όρος dağ < EYun órnymi yükselmek, kalkmak |
|
ora |
< TTü ol işaret sıfatı ve zamiri +rA |
|