oosit |
~ Fr/İng oocyte tıpta yumurta döllenmemiş hücresi § EYun ōón/ōión ωόν/ωιόν yumurta (<< HAvr *h₂ōw-i̯ó-m (*ōw-i̯ó-m) a.a. ) + EYun kýtos κύτος hücre |
|
opak |
~ Fr opaque şeffaf olmayan ~ Lat opacus gölgeli, karanlık |
|
opal |
~ Fr opale bir tür değerli taş << Lat opalus a.a. ~ EYun opállios οπάλλιος a.a. ~ Sans úpala उपल her çeşit taş, mücevher |
|
opera |
~ İt opera 1. iş, eser, 2. müzikli dram ☼ (İlk kullanım: İkinci anlamda 1590 Filippo Neri, Floransalı müzik kuramcısı.) << Lat opera [çoğ.] eserler < Lat opus iş, eser |
|
operasyon |
~ Fr opération 1. işlem, ameliye, 2. tıpta ameliyat ~ Lat operatio a.a. < Lat operari iş yapmak, emek vermek +(t)ion |
|
operet |
[ Sabah (gazete), 1881] ~ Fr opérette hafif opera, müzikal tiyatro ~ İt operetta [küç.] a.a. < İt opera +et° Not: İstanbul'da ilk operet 1881'de Dikran Çuhaciyan tarafından sahneye konmuştur. 15.08.2011 |
|
oportünizm |
~ Fr opportunisme fırsatçılık ☼ (İlk kullanım: 1876 Rochefort, Fr. yazar.) < Fr opportun uygun, elverişli +ism° ~ Lat opportunus limana doğru esen (rüzgâr), elverişli < Lat opportare [den.] uygun olmak < Lat ob+ portus liman |
|
opozisyon |
~ Fr opposition zıtlık, muhalefet ~ Lat oppositio a.a. < Lat opponere karşı gelmek, karşı koymak +(t)ion < Lat ob+ ponere, pos- koymak |
|
opsiyon |
~ Fr option tercih, seçim ~ Lat optio < Lat optare [den.] tercih etmek, seçmek +(t)ion < Lat optus seçim, tercih << HAvr *op- a.a. |
|
opt(o)+ |
~ Fr/İng opto+ [bileşiklerde] göz < EYun ōps, opt- ώψ göz ≈ EYun ʰoráō, op- οράω görmek +(t)° < HAvr *h₃ekʷ- (*okʷ-) a.a. |
|
optik |
~ Fr optique göze veya görmeye ilişkin ~ EYun optikós οπτικός a.a. |
|