+oid |
~ Fr +oïde / İng +oid [bileşik adlarda] gibi, benzer, benzeyen ~ EYun oeidḗs οειδής a.a. < EYun eîdos εῖδος şekil, görüntü, suret < EYun eidō ειδω görmek |
|
oje |
~ Fr augée kapçık içinde tutulan şey, müstahzarat, tırnak cilası < Fr auge kapçık, hokka << Lat alveus a.a. |
|
ok |
<< ETü ok ok |
|
okazyon |
~ Fr occasion fırsat, rastlantı, hadise ~ Lat occāsio rastlantı < Lat occidere üstüne veya önüne düşmek, rast gelmek +(t)ion < Lat ob+ cadere, cas- düşmek |
|
okey |
~ İng (Amer) OK evet, tamam < İng ol korekt [all correct] her şey tamam |
|
okka |
[ Nasırüddin Rabguzi, Kısasü'l-Enbiya, 1310] ~ Ar uḳiyya(t) اوقيّة Suriye bölgesine özgü bir tartı birimi, y. 320 gram ~ Aram uḳiyyā/unḳiyyā אוקיא a.a. ~ EYun oúnkia ούγκια librenin onikide biri olan tartı birimi, y. 27 gram ~ Lat uncia «onikilik», a.a. → ons Not: Geç antik çağda Suriye ukiyyesi, Roma librası ve Bizans litrası eşdeğerdir. Librenin onikiliği anlamında bir terimin antik çağda 1 libreye, 17. yy'da 2,25 libreye, 20. yy başında 4 libreye nasıl eşitlendiğine dair kaynaklarda açıklama bulamadım. Karş. Fraenkel sf. 201-202. • İng ounce "librenin 12'de biri" ve inch "ayağın 12'de biri" sözcükleri aynı Latince sözcükten türemiştir. Benzer sözcükler: altıokka, okkalı 22.08.2017 |
|
oklava |
<< TTü oklağu hamur açma aygıtı < TTü okla- +gU |
|
oklokrasi |
~ Fr ochlocratie / İng ochlocracy kalabalıkların iktidarı, mobokrasi ~ EYun oχlokratía ὀχλοκρατία a.a. < EYun óχlos ὄχλος kalabalık, güruh |
|
oklüzyon |
~ Fr occlusion tıkanma, kapanma ~ Lat occlusio < Lat occludere tıkamak, kapatmak +(t)ion < Lat ob+ claudere, claus- kapatmak |
|
oksidantal |
~ Fr occidental Batıya ait, Batılı ~ OLat occidentalis a.a. < Lat occidens batan (güneş), batı +al° < Lat occidere düşmek, batmak, ölmek, telef olmak +ent° < Lat ob+ cedere, cess- gitmek |
|
oksijen |
~ Fr oxygène «asit doğuran», asitlerin oluşumuna yol açan kimyasal madde ☼ (İlk kullanım: 1787 Antoine de Lavoisier, Fr. kimyacı.) § EYun oksýs, oksyd- οξύς, οξυδ- sivri, keskin, ekşi, asit (<< HAvr *aḱ-su- < HAvr *h₂eḱ- (*aḱ-) keskin, sivri, ekşi ) + EYun genḗs γενής doğuran |
|