odak |
< TTü od ateş +Ak |
|
odeon |
~ EYun oideîon ᾠδεῖον konser salonu, küçük tiyatro < EYun oidḗ ᾠδή [dev.] şarkı +ion < EYun aeídeō αείδεω şarkı söylemek, terennüm etmek << HAvr *h₂wei̯d- (*awei̯d-) söylemek |
|
odi(o)+ |
~ Fr/İng audio+ [bileşik adlarda] işitme < Lat audire işitmek << HAvr *h₂ewis-dʰh₁- (*awis-dʰ-) duyu-verme, kulak koyma § HAvr *h₂ew- (*aw-) duymak + HAvr *dʰeh₁- (*dʰē-) komak, kılmak |
|
odise |
~ Fr odyssée uzun ve maceralı yolculuk ~ EYun Odysséa οδυσσέα Homeros'un bir destanı < öz Odysseús Odysséa destanının kahramanı olan Ithaka kralı |
|
odisyon |
~ İng audition 1. dinleme, 2. iş için başvuran aktör veya müzisyeni deneme amaçlı dinleme ~ Lat auditio dinleme, kulak verme < Lat audire dinlemek +(t)ion |
|
oditoryum | ||
odometre |
~ Fr odomètre / İng odometre yol ölçer |
|
odont(o)+ |
~ Fr/İng odonto+ [bileşik adlarda] diş ~ EYun odoús, odont- ὀδούς, οδοντ- diş << HAvr *h₃dónts (*odónts) a.a. |
|
odun |
<< ETü otuŋ yakacak tahta < ETü *otun- yanmak +I(g) < ETü ōt od, ateş |
|
odyovizüel |
~ Fr audio-visuel / İng audio-visual görsel-işitsel |
|
of |
: ünl of/uf/öf/üf üfleme, yorgunluk, bıkkınlık, üzüntü nidası ≈ ünl pof/puf/pöf/püf esinti ve nefes sesi |
|