oda |
<< ETü otaġ ocak, konut, çadır < ETü ota- ateş yanmak, duman tütmek +I(g) < ETü ōt ateş +(g)A- |
|
odak |
< TTü od ateş +Ak |
|
odeon |
~ EYun oideîon ᾠδεῖον konser salonu, küçük tiyatro < EYun oidḗ ᾠδή [dev.] şarkı +ion < EYun aeídeō αείδεω şarkı söylemek, terennüm etmek << HAvr *h₂wei̯d- (*awei̯d-) söylemek |
|
odi(o)+ |
~ Fr/İng audio+ [bileşik adlarda] işitme < Lat audire işitmek << HAvr *h₂ewis-dʰh₁- (*awis-dʰ-) duyu-verme, kulak koyma § HAvr *h₂ew- (*aw-) duymak + HAvr *dʰeh₁- (*dʰē-) komak, kılmak |
|
odise |
~ Fr odyssée uzun ve maceralı yolculuk ~ EYun Odysséa οδυσσέα Homeros'un bir destanı < öz Odysseús Odysséa destanının kahramanı olan Ithaka kralı |
|
odisyon |
[ Milliyet - gazete, 1957] ~ İng audition 1. dinleme, 2. iş için başvuran aktör veya müzisyeni deneme amaçlı dinleme ~ Lat auditio dinleme, kulak verme < Lat audire dinlemek +(t)ion → odi(o)+ Not: Karş. Fr audition 1. "dinleme", 2. "mahkemede tanıkların dinlenmesi". Türkçede cari olan anlam İngilizceden alınmıştır. 05.10.2017 |
|
oditoryum |
~ Fr auditorium küçük konser salonu ~ Lat auditorium a.a. < Lat audire dinlemek, işitmek +(t)orium |
|
odometre |
~ Fr odomètre / İng odometre yol ölçer |
|
odont(o)+ |
~ Fr/İng odonto+ [bileşik adlarda] diş ~ EYun odoús, odont- ὀδούς, οδοντ- diş << HAvr *h₃dónts (*odónts) a.a. |
|
odun |
<< ETü otuŋ yakacak tahta < ETü *otun- yanmak +I(g) < ETü ōt od, ateş |
|
odyovizüel |
~ Fr audio-visuel / İng audio-visual görsel-işitsel |
|