nihai |
< Ar nihāˀ نهاء [#nhw] son, uç, bir şeyin sonu ≈ Ar nihāya(t) نهاية a.a. |
|
nihale |
~ Fa nihālī نهالى kilim, yaygı < Fa nihāl نهال döşek, döşeme +ī |
|
nihan |
~ Fa nihān نهان saklı, gizli < Fa nihādan, nihān- نهادن, نهان saklamak, gizlemek (≈ Ave ni-ḏātay- «aşağı koymak», gizlemek < Ave ni+ dātay- vermek, koymak ) |
|
nihavent |
~ Fa nihāvand Batı İran'da bir kent, müzikte bir perde ve bir makam |
|
nihayet |
~ Ar nihāya(t) نهاية [#nhw fiˁāla(t) msd.] 1. sona erme, varma, 2. son, son derece, uç, bitim < Ar nahiya نَهِىَ sona erdi, vardı ≈ Ar nahā نها yasakladı, sonlandırdı |
|
nihilizm |
[ Şemseddin Sami, Kamusü'l A'lâm, 1889] ~ Fr nihilisme ~ Alm Nihilismus hiçbir şeyin değeri olmadığını öngören siyasi düşünce ☼ (İlk kullanım: Friedrich H. Jacobi, Alm. filozof (1743-1819).) < Lat nihil hiç, hiçbir şey +ism° § Lat ne değil + Lat hilum ufak şey, cüz → negatif Benzer sözcükler: nihilist 27.10.2020 |
|
nihrir |
~ Ar niḥrīr نِحْرِير [#nḥr fiˁlīl q.] bir konuda derin bilgi sahibi, üstat < Ar naḥara نَحَرَ dibine indi, iyi bildi |
|
nikâh |
~ Ar nikāḥ نكاح [#nkḥ fiˁāl msd.] evlenme işlemi, nikâh ~ OFa nikāh 1. bakma, 2. birine bakma, gözetme, bakımını üstlenme ≈ Ave *ni-kāsa bakma, bakım < Ave ni+ kas- görmek, farketmek |
|
nikbin |
§ Fa nīk نيك iyi, güzel (<< OFa nēvak/nīyak a.a. ) + Fa bīn بين gören |
|
nikel |
~ Alm Nickel [abb.] metalik bir element ☼ (İlk kullanım: 1754 Axel von Cronstedt, İsv. madenbilimci.) < Alm Kupfernickel yalancı bakır, bakıra benzeyen bir maden cevheri § Alm Kupfer bakır + Alm Nickel şeytan |
|
nikotin |
~ Fr nicotine tütünde bulunan kimyasal madde < öz Jean Nicot 1560'ta Lizbon elçisi iken Fransa'ya ilk kez tütün ithaline aracı olan Fransız diplomat +in° |
|