nistagmus |
~ YLat nystagmus göz seğirmesi ~ EYun nystagmós νυσταγμός uyuklama, uyur gibi olma < EYun nystázō νυστάζω uyuklamak, uykulu olmak |
|
nisvan |
~ Ar niswān نسوان [#nsw fiˁlān çoğ.] kadınlar (çoğul), kadınlık < Ar nisāˀ نساء kadın zümresi (kolektif) |
|
nisyan |
~ Ar nisyān نسيان [#nsy fiˁlān msd.] unutma < Ar nasiya نسى unuttu |
|
niş |
~ Fr/İng niche duvarda raf şeklinde küçük girinti, yuva, niş <<? Lat nidus yuva |
|
nişadır |
~ Fa nūşādur/nawşādur نوشادر amonyum klorür tozu << OFa anoşādur a.a. § OFa anoş 1. ölümsüz, 2. ölümsüzlük içkisi, iksir, nektar (~ Ave anaoşa ölümsüz ) + OFa ādur ateş |
|
nişan |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Fa/OFa nişān نشان iz, işaret, alamet, simge Not: Farsça sözcüğün Sami dillerinden alıntı olma ihtimali üzerinde durulmuştur. Karş. İbr nēş, Aram nişā "işaret, simge", Akad nīşu "kaldırma, dikme". Erm nşan նշան "simge, özellikle haç" Orta Farsçadan alıntıdır. Benzer sözcükler: nişancı, nişangâh, nişanlamak, nişanlanmak, nişanlatmak, nişanlı Bu maddeye gönderenler: nişane 06.11.2018 |
|
nişane |
~ Fa nişāne نِشانه işaret eden şey, belirti, hedef tahtası << OFa nişānag |
|
nişasta |
~ Fa nişāste نشاسته [pp.] çökelti?, nişasta <? Fa nişastan, nişīn- نشستن, نشين oturmak +a ≈ Ave nişidaiti a.a. ≈ Sans nişīdati a.a. |
|
nite |
<< ETü neteg ne kadar, ne gibi § ETü ne + ETü teg kadar, gibi |
|
nitelik |
<< ETü neteglik nasıllık |
|
nitr(o)+ |
~ Fr/İng nitro+ [bileşik adlarda] azot ~ EYun nítron νίτρον sodyum karbonat (soda) veya potasyum nitrat (güherçile) ≈ Aram nitrā נתרא a.a. ~ Mıs ntrj a.a. |
|