netameli |
< Ar natāna(t) نتانة [#ntn faˁāla(t) msd.] pis koku, çürüme kokusu < Ar natana نتن çürüdü, pis koku yaydı |
|
netice |
~ Ar natīca(t) نتيجة [#ntc faˁīlā(t) sf. fem.] sonuç, ürün, çıkan şey < Ar nataca نتج üretti, çıkardı, sonuç verdi |
|
network |
~ İng network ağ şeklinde örülmüş şey, (mec.) iletişim ağı § İng net ağ + İng work iş |
|
nev |
~ Fa nav نو yeni << OFa nav/nō/nōg a.a. ≈ Ave nava- a.a. << HAvr *néw-i̯o-s a.a. |
|
neva |
~ Fa navā نَوا melodi, nağme, armoni, (mec.) düzen ≈ Ave nivag a.a. < Ave ni+ vak-, vaç- seslenmek, söylemek << HAvr *wekʷ- a.a. |
|
nevale |
"yolluk" [ Mercimek Ahmed, Kâbusname terc., 1432] ~ Ar nawāla(t) نَوَالة [#nwl faˁāla(t) mr.] ihsan, harçlık, yolluk < Ar nāla نَالَ verdi, sundu, ihsan etti Not: Soğuk nevale esasen "yolluk olarak alınan soğuk yiyecek" anlamındadır. Benzer sözcükler: soğuk nevale Bu maddeye gönderenler: minval 28.07.2015 |
|
nevazil |
~ Ar nawāzil نوازل [#nzl fawāˁil çoğ.] başa gelen talihsizlikler < Ar nāzila(t) نازلة [t.] «inen şey», kaderin sillesi, bela, felaket |
|
nevbahar |
~ Fa navbahār نوبهار yeni-bahar, ilkbahar |
|
nevi |
~ Ar nawˁ نوع [#nwˁ faˁl ] cins, çeşit |
|
nevir |
~? Ar nūr نُور aydınlık, ışık |
|
nevmit |
~ Fa nawmīd/na-umīd نَوْمِيد umutsuz << Fa nā+ umīd اوميد umut |
|