mulatto |
~ İsp mulato melez, beyaz biri ile zenci (köle)den doğma çocuk ~? Ar muwallad مولّد [#wld mufaˁˁal II mef.] doğmuş, doğurulmuş, piç, nesebi belli olmayan çocuk < Ar walada doğurdu |
|
multimedya |
~ İng multimedia ses, görüntü, metin gibi birden fazla anlatım aracını bir araya getiren ☼ (İlk kullanım: 1962) |
|
mum |
~ Fa/OFa mūm/mōm موم balmumu, mumdan yapma kandil |
|
mumya |
~ Ar/Fa mūmiyā موميا 1. mumsu bir madde, bitüm, zift, 2. bu madde ile tahnit edilmiş ceset ≈ Fa mūm موم |
|
munis |
~ Ar mūnis مُونِس [#Ans mufˁil IV fa.] dost, yoldaş, evcil < Ar anasa أَنَسَ dostça davrandı, alıştı, evcilleşti |
|
muntazam |
[ Fuzuli, Divan & Leyla ve Mecnun, 1535] ~ Ar muntaẓım منتظَم [#nẓm muftaˁil VIII fa.] intizamlı, dizili < Ar naẓama نَظَمَ dizdi → intizam Not: Arapçada ve klasik Osmanlıcada kullanılan biçim muntazım'dır. 1890 basımı Redhouse sözlüğü muntazam yazımını vulg. ibaresiyle verir. Benzer sözcükler: muntazaman 20.06.2018 |
|
muntazır |
~ Ar muntaẓir منتظر [#nẓr muftaˁil VIII fa.] gözeten, bekleyen < Ar naẓara نَظَرَ baktı, gözledi |
|
munzam |
~ Ar munḍamm منضم [#ḍmm mufˁal IV mef.] katılmış, katılan, katma, ek < Ar ḍamma ضمّ ekledi, kattı |
|
murabba1 |
~ Ar murabbaˁ مربَّع [#rbˁ mufaˁˁal II mef.] dörtlü, dört köşe < Ar arbaˁa(t) أربع dört |
|
murabba2 |
~ Ar murabbā مربّا [#rbw mufaˁˁal II mef.] terbiye edilmiş < Ar rabā رَبَا suda şişti |
|
murahhas |
~ Ar muraχχaṣ مرخّص [#rχṣ mufaˁˁal II mef.] ruhsat verilmiş, izinli < Ar ruχṣa(t) رخصة ruhsat, izin |
|