muson |
~ Fr mouson tropik bölgelere özgü mevsim rüzgârı ~ Port mouçao a.a. ~ Ar mawsim موسيم |
|
mustarip |
~ Ar muḍṭarib مُضْطَرِب [#ḍrb muftaˁil VIII fa.] ıstırap ve acı çeken, sıkılan < Ar ḍaraba ضَرَبَ darbe vurdu |
|
mustazaf |
~ Ar mustaḍˁaf مستضعف [#ḍˁf mustafˁal X mef.] zayıf sayılan, küçümsenen < Ar ḍaˁufa ضَعُفَ zayıf idi |
|
muşamba |
~ Ar muşammaˁ مشمّع [#şmˁ mufaˁˁal II mef.] mumlanmış bez < Ar şammaˁa تشميع mumladı, balmumuna batırdı < Ar şamˁ شمع balmumu |
|
muşmula |
~ Yun músmula μούσμουλα [çoğ.] < Yun músmulon μούσμουλον elmaya benzer bir meyve, mespilus germanica << EYun mespílon μεσπίλον a.a. |
|
muşta |
"yumruk" [ anon., Câmiü'l-Fürs, 1501] ~ Fa muşte مُشته yumruğa benzer şey, kabza, bıçak sapı, hallaç tokmağı < Fa muşt مُشت yumruk +a 28.11.2019 |
|
muştu |
~ Fa mujde مژده iyi haber, müjde |
|
muta |
~ Ar mutˁa(t) متعة [#mtˁ fuˁla(t) msd.] 1. yararlanma, keyif sürme, 2. boşanan kadına ödenen tazminat, 3. İslam hukukunda geçici nikâh < Ar mataˁa متع yararlandı, keyif sürdü |
|
mutaassıp |
~ Ar mutaˁaṣṣib متعصِّب [#ˁṣb mutafaˁˁil V fa.] aşiret dayanışması içinde olan, fanatik < Ar ˁaṣaba عَصَبَ sarıldı, sarmaş dolaş oldu |
|
mutabakat |
~ Ar muṭābaḳa(t) مطابقة [#ṭbḳ mufāˁala(t) III msd.] örtüşme, kapak gibi örtme, karşılıklı uyuşma < Ar ṭābaḳa طَابَقَ [III f.] örtüştü, kapak gibi uydu < Ar tibḳ طِبْق tencere kapağı |
|
mutabık |
~ Ar muṭābiḳ مطابِق [#ṭbḳ mufāˁil III fa.] mutabakat eden, örtüşen, uyumlu < Ar ṭābaḳa طَابَقَ [III f.] örtüştü |
|