muflon |
~ Fr mouflon bir tür yaban koyunu, bu koyunun kürkü ~ İt muflone a.a. << OLat mufro a.a. +on |
|
mugalata |
~ Ar muġālaṭa(t) مغالطة [#ġlṭ mufāˁala(t) III msd.] yanlışa düşürme, yanıltma < Ar ġalaṭa غَلَطَ yanıldı |
|
muganni |
~ Ar muġanni مغنّي [#ġny mufaˁˁil II fa.] şarkıcı < Ar ġaniya غَنِىَ sesini titreterek şarkı söyledi, kumru gibi öttü |
|
mugayir |
~ Ar muġāyir مغاير [#ġyr mufāˁil III fa.] farklılaşan, aykırı < Ar ġāyara غَايَرَ [III f.] farklılaştı, ayrıştı < Ar ġayr غير farklı, başka |
|
muğber |
~ Ar muġbarr مغبرّ [#ġbr mufˁall XI mef.] gücenmiş ~ Ar ġabira غَبِرَ bozuldu, gücendi |
|
muğlak |
[ Daî, Nevhatü'l-Uşşak, 1647] ~ Ar muġlaḳ مغلق [#ġlḳ mufˁal IV mef.] kapalı, kilitli < Ar ġaliḳa غلق kapı kilitlendi, sürgülenip kapandı Not: Türkçede daima mecazi anlamı "anlamı kapalı, hermetik" kullanılmasına karşılık Arapça kaynaklarda somut anlamı ön planda durur. 08.09.2014 |
|
muhabbet |
~ Ar maḥabba(t) محبّة [#ḥbb mafˁala(t) msd.] dost olma, sevme, ahbaplık < Ar ḥabba حبّ sevdi, dost idi |
|
muhaberat |
~ Ar muχābarāt مخابرات [#χbr çoğ.] < Ar muχābara(t) مخابرة [t.] haberleşme +āt |
|
muhabere |
~ Ar *muχābara(t) مخابرة [#χbr mufāˁala(t) III msd.] haberleşme < Ar χābara خَابَرَ [III f.] haberleşti < Ar χabar خَبَر haber |
|
muhabir |
~ Ar *muχābir مُخابِر [#χbr mufāˁil III fa.] < Ar χābara خَابَرَ [III f.] haberleşti |
|
muhaceret |
~ Ar muhācara(t) مهاجرة [#hcr mufāˁala(t) III msd.] göçme < Ar hacara هجر göçtü |
|