miyar |
~ Ar miˁyār معيار [#ˁyr mifˁāl ia.] ölçüt, altın ve gümüşün saflık ölçüsü < Ar ˁiyār عيار [msd.] ayar |
|
miyasma |
~ Fr miasme / İng miasma ufunet, çirkef ~ EYun míasma μίασμα kirlilik, leke, ağır günah < EYun miaínō μιαίνω kirletmek, lekelemek +ma(t) |
|
miyav |
: onom kedi sesi |
|
miyokard |
~ Fr myocarde / İng myocard kalp kası |
|
miyom |
~ Fr myome kas lifi kanseri |
|
miyop | ||
miyorelaksan |
~ Fr/İng myorelaxant kas gevşetici |
|
mizaç |
~ Ar mizāc مِزاج [#mzc fiˁāl msd.] 1. karışım, kompozisyon, 2. eski tıpta insan bünyesini oluşturan dört ögenin karışımı, karakter, temperament < Ar mazaca مَزَجَ (bir şeyi bir şeyle) karıştırdı, yoğurdu |
|
mizah |
~ Ar mizāḥ مزاح [#mzḥ fiˁāl msd.] şaka, şaka yapma < Ar mazaḥa مزح şaka yaptı, eğlendi |
|
mizan |
~ Ar mīzān ميزان [#wzn mifˁāl ia.] tartı, terazi < Ar wazana وزن tarttı |
|
mizana |
~ Ven mezána üç direkli gemilerde arka direk [İt mezzana] ~ Lat medianus ortada olan < Lat medius orta +an° |
|