meniskus |
~ YLat meniscus 1. hilal şeklinde nesne, bir yüzü içbükey öbür yüzü dışbükey olan mercek, 2. diz ekleminde bulunan hilal şeklinde kıkırdak doku ~ EYun mḗniskos μήνισκος [küç.] aycık, hilal < EYun mḗn μήν ay +isk° << HAvr *mḗh₁n̥s (*mḗn̥s) a.a. < HAvr *meh₁- (*mē-) |
|
menkıbe |
< Ar manāḳib مَنَاقِب [#nḳb mafāˁil çoğ.] 1. yollar, geçitler, 2. bir kimsenin erdem ve kahramanlıklarını anlatan hikâye, epos < Ar manḳaba(t) مَنْقَبة [mafˁala(t) t.] dar yol, dağ geçidi < Ar naḳaba نَقَبَ deldi, delip geçti, yol aştı, dağ aştı |
|
menkul |
~ Ar manḳūl منقول [#nḳl mafˁūl mef.] nakledilen, taşınan, anlatılan < Ar naḳala نقل taşıdı, nakletti |
|
menopoz |
~ Fr ménopause / İng menopause adetten kesilme § EYun mḗn μήν ay + EYun paúsis παύσις durma, sona erme |
|
menstrual |
~ İng menstrual adet görmeye ilişkin < Lat menstruus adet görme, ay hali +al° < Lat mens ay << HAvr *mḗh₁n̥s (*mḗn̥s) a.a. |
|
mensucat | ||
mensup |
~ Ar mansūb منسوب [#nsb mafˁūl mef.] ilgili, ait, nisbeti olan < Ar nasaba نَسَبَ ilgili ve ait idi |
|
mensur |
~ Ar manṯūr منثور [#ns̠r mafˁūl mef.] düzyazı şeklinde olan (sıfat) < Ar naṯara نَثَرَ düzyazı yazdı |
|
menşe |
~ Ar manşaˀ منشأ [#nşA mafˁal iz/m.] suyun kaynadığı yer, kaynak < Ar naşaˀa نَشَأَ doğdu, çıktı, (su) kaynadı |
|
menşur |
~ Ar manşūr منشور [#nşr mafˁūl mef.] ferman, genelge < Ar naşara نشر yaydı, neşretti |
|
menta |
~ Fr menthe nane << Lat mentha ~ EYun míntha/mínthē μίνθα/μίνθη a.a. |
|