melas |
~ Fr mélasse şeker şerbeti, pekmez ~ Port melaço «ballaşmış», a.a. < Lat mel bal < HAvr *mélit bal |
|
melbusat |
< Ar malbūs ملبوس [#lbs mafˁūl mef.] giyilen, giysi +āt < Ar labasa لبس giydi |
|
melce |
~ Ar malcaˀ مَلْجَأ [#lcA mafˁal iz/m.] sığınma yeri, sığınak < Ar lacaˀa لَجَأَ sığındı |
|
melek |
~ Ar malak ملك [#mlk] bir tür tanrısal varlık ~ İbr/Aram məlˀāk מַלְאך [#lAk] elçi, haberci |
|
meleke |
~ Ar malaka(t) ملكة [#mlk faˁala(t) ] 1. sahip olunan şey, edinim, 2. erdem, haslet, karakter < Ar malaka ملك sahip idi |
|
melekût |
[ anon., Tezkiretü'l-Evliya terc., 1341] ~ Ar malakūt ملكوت semavat ~ Aram maləkūth מַלְכוּת [#mlk] krallık, devlet (Kaynak: Jastrow sf. 791.)< Aram melekh מֶלֶכ kral, melik → melik Not: Kuran'da geçen sözcük çoğu zaman melek ile irtibatlandırılsa da, muhtemelen "krallık" anlamındadır. 10.12.2015 |
|
melengiç |
~? Fa mīnā-vaş boncuk gibi |
|
melez |
~ Fa malas ملس alaca karanlık; ipek ile pamuk karışımı kumaş; karışık soylu, piç ~ Ar malas ملس [#mls faˁal ] alaca karanlık |
|
melik |
~ Ar malīk ملك/مليك [#mlk] kral, hükümdar (≈ Aram melekh, meləkhā מלכא [#mlk] a.a. ≈ İbr melekh מלכ a.a. ≈ Akad maliku a.a. ) |
|
melisa |
~ Yun/EYun mélissa μέλισσα hoş kokulu bir bitki, oğul otu < Yun/EYun méli μέλι bal < HAvr *mélit a.a. |
|
melodi |
~ Fr mélodie ~ EYun melōidía µελῳδία şarkı söyleme § EYun mélos μέλος şarkı + EYun aeídeō ἀείδεω söyleme, ırlama |
|