mediokrasi |
~ İng mediocracy vasatın egemenliği < İng mediocre vasat, sıradan ~ Lat mediocris orta boy § Lat medius orta + Lat ocris yükselti |
|
meditasyon |
~ İng meditation tefekkür, derin düşünce ~ Lat meditatio < Lat meditari derin düşünmek, kaygılanmak +(t)ion < Lat mederi, medit- ilgilenmek, kaygılanmak, endişe etmek |
|
medium |
~ İng medium orta boy, vasat (sıfat), aracı, vasıta (isim) ~ Lat medium [n.] ortada olan şey, aracı < Lat medius [sf.] orta, ara (sıfat) |
|
medrese |
~ Ar madrasa(t) مدرسة [#drs mafˁala(t) iz/m.] ders yeri, okul < Ar darasa درس öğrendi, ders gördü |
|
medüz |
~ Fr méduse denizanası ~ EYun Medoúsa μεδούσα mitolojide yılan saçlı tanrıça < EYun médō μέδω gözkulak olmak, yol göstermek, vesayet etmek, kayırmak +ousa |
|
medya |
"reklam verilen basın ve yayın organı" [ Milliyet - gazete, 1979] ~ İng media araçlar, özellikle basın ve yayın araçları ~ Lat media [çoğ.] araçlar, aracılar < Lat medium [n.] aradaki şey, araç → midi Not: Türkçeye reklamcılık terimi olarak girmiştir. Sosyal medya deyimi 2009'da yaygın kullanıma girdi. Bu maddeye gönderenler: medyatik, multimedya 03.02.2020 |
|
medyatik |
< TTü medya |
|
medyum |
~ YLat medium ruh çağırmada aracı olan kimse ☼ (İlk kullanım: Emanuel Swedenborg İsv. teosofist (1688-1772).) ~ Lat medium [n.] aradaki şey, araç, aracı |
|
medyun |
~ Ar madyūn مديون [#dyn mafˁūl mef.] borçlanan, borçlu |
|
mefhum |
~ Ar mafhūm مَفهوم [#fhm mafˁūl mef.] anlaşılan, fehmedilen, anlam < Ar fahama فَهَمَ anladı |
|
mefkûre |
< Ar mafkūr مفكور [#fkr mafˁūl mef.] düşünülen, düşünce < Ar fakara فَكَرَ düşündü, fikir yürüttü |
|