matuf |
~ Ar maˁṭūf معطوف [#ˁṭf mafˁūl mef.] 1. eğilen, dönen, 2. gramerde tamlanan < Ar ˁaṭafa عطف eğildi, yöneldi |
|
maun |
~ Fr mahogon / İng mahogany tropik Amerika'ya özgü bir ağaç ~ İsp magon/mahogon a.a. ~ Karib maga |
|
maval |
~ Ar mawwāl موّال [#mwl faˁˁāl mesl.] şarkı söyleyerek dolaşan dilenci, dilenci şarkısı |
|
mavera |
~ Ar mā warāˀ ما وراء ardında veya ötesinde olan < Ar warāˀ وراء [#wry] öte, ard, arka (edat) |
|
maveraünnehir |
~ Ar māwarāu'n-nahr 1. nehrin ötesi, 2. İslam dünyasında Amu Derya nehirinin ötesi, Transoxania |
|
mavi |
[ Filippo Argenti, Regola del Parlare Turco, 1533] ~ Ar māˀī/māwī ماوى [nsb.] su gibi, su rengi, mavi < Ar māˀ ماء [#mwh] su +ī Not: Daha önce kullanılan Tü gök ve gökçe, Fa kebūd ve Ar azraḳ yerine 18. yy'a doğru yaygınlık kazanan bir renk deyimidir. Benzer sözcükler: masmavi, mavi yolculuk, mavileşmek, mavili, maviş Bu maddeye gönderenler: mim1 10.09.2020 |
|
mavna |
≈ Ar maˁūna معونة (Mısır lehçesinde) bir tür geniş gövdeli tekne < ? |
|
mavra |
~ Yun mávros μαύρος kara, koyu renk, esmer << EYun amaurós αμαυρός karanlık |
|
mavzer |
~ marka Mauser silah markası < öz Paul von Mauser Alman mucit ve sanayici (1838-1914) |
|
maya |
~ Fa māye مايه öz, hammadde, maya, sermaye << OFa mādag madde, hammadde |
|
mayasıl |
~ Ar mā yasīl ما يسيل [#syl] akan şey, akıntı < Ar sāla سال aktı |
|