mat1 |
~ Ar/Fa māt مات satranç deyimi < Ar māta مات [#mwt] öldü |
|
mat2 |
~ Fr mat boğuk, zayıf, parıltısız, parlak olmayan renk ~ Lat mattus a.a. |
|
mat3 |
~ İng mat yer yaygısı, şilte ~ Fr matte a.a. << OLat natta/*matta yaygı |
|
matador |
~ İsp matador 1. öldüren, 2. boğa güreşinde hayvana son darbeyi vuran kişi < İsp matar öldürmek +()tor ~ Ar māt مات ölüm |
|
matah |
~ Ar matāˁ متاع ticari eşya |
|
matara |
"tulum" [ Lugat-i Halimi, 1477] ~ Ar maṭara(t) مطرة 1. su tulumu, 2. bir sıvı ölçeği ~ Aram maṭartā מַטַרְתָא [#nṭr] kese, özellikle para kesesi, cüzdan; zindan (Kaynak: Fraenkel sf. 209, Jastrow sf. 770.) Not: Ar maṭar "yağmur" sözcüğüyle alakası görünmüyor. 05.02.2018 |
|
matbaa |
~ Ar *maṭbaˁa(t) مطبعة [#ṭbˁ mafˁala(t) iz/m.] tab etme yeri < Ar ṭabaˁa طبع [#ṭbˁ] damga bastı |
|
matbu |
~ Ar maṭbūˁ مطبوع [#ṭbˁ mafˁūl mef.] damgalanmış < Ar ṭabaˁa طبع damgaladı |
|
mate |
~ İsp maté yerba mate (ilex paraguayensis) bitkisinin yapraklarından elde edilen sıcak içecek ~ Guarani mate a.a. |
|
matem |
~ Ar maˀtam مأتم [#Atm mafˁal msd.] cenaze töreni, cenazede ağıt yakan kadınlar topluluğu |
|
matematik |
~ Fr mathématique ~ EYun mathēmatiká μαθηματικά genel anlamda ilim, özellikle sayılar ilmi < EYun máthēma μάθημα ders, genel anlamda öğrenilen şey, bilgi +ik° < EYun manthánō, math- μανθάνω, μαθ- öğrenmek +ma(t) < HAvr *mendh- öğretmek |
|