marine |
~ Fr mariner [den.] (denizci usulü) salamura etmek, eti sosta bekletmek < Fr marin denize ilişkin << Lat marinus a.a. |
|
mariz |
~ Ar marīḍ مريض [#mrḍ faˁīl sf.] hasta, yaralı < Ar mariḍa مَرِضَ hastalandı |
|
marj |
~ Fr marge, margin- kenar, sınır << Lat margo, margin- a.a. << HAvr *marǵ- sınır işareti |
|
marjinal |
~ Fr marginal 1. kenara ait, asıl konuya dahil olmayan, bir kitabın dış kenarına yazılan notlar veya süsleme, 2. toplum düzeninin dışında kalan ~ Lat marginalis a.a. < Lat margo, margin- kenar +al° |
|
mark |
~ Alm (deutsche) Mark Alman para birimi << EYAlm marko 1. işaret, damga, 2. 8 ons eşdeğeri altın ve gümüş tartı birimi << Ger *markō sınır işareti |
|
marka |
[ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] ~ Fr marque işaret, damga, alamet ~ Ger *markō işaret, özellikle sınır işareti << HAvr *marǵ- a.a. → marj Benzer sözcükler: marka yüzü, markalaşmak, markalı 22.05.2019 |
|
marke |
~ Fr marquer işaretlemek, mim koymak ~ Ger *markjan a.a. |
|
market |
~ İng market çarşı, pazar ~ Lat mercatus [pp.] belli aralarla kurulan çarşı, pazar, panayır < Lat mercari satmak < Lat merx, merc- ticari mal, meta |
|
marki |
~ Fr marquis bir soyluluk ünvanı << OLat marchese sınır komutanı, uçbeyi < OLat marca sınır, serhat ~ Ger *markō sınır işareti, sınır |
|
markiz |
~ Fr marquise [fem.] 1. markinin eşi, bir soyluluk unvanı, 2. oval kesimli ve 58 fasetli pırlanta, 3. 19. yy mimarisinde genellikle ferforje karkaslı cam saçak veya sundurma, 4. alçak sırtlıklı geniş koltuk |
|
marley |
~ marka Marley Floors Ltd. esnek yer karoları üreticisi İngiliz firma ☼ (İlk kullanım: 1948) |
|