manzume |
~ Ar manẓūma(t) [#nẓm mafˁūla(t) mef. f.] dizili şey, şiirde ölçü veya ritm |
|
mar |
~ Fa mār مار yılan, (mec.) büklüm << OFa mār a.a. |
|
maraba |
~ Ar murābaˁa(t) مرابع [#rbˁ mufāˁala(t) III msd.] yükü veya işi paylaşma, kâr ve zararın bir payını üstlenerek bir arazi veya sermayeyi işletme < Ar rubˁ ربع çeyrek, dörtte bir |
|
marakas |
~ İsp maracas [çoğ.] < İsp maracá su kabağından yapılan bir ritm çalgısı ~ Tupi |
|
maral |
~ Fa marāl مرال dişi geyik ~ Moğ maral geyik |
|
marangoz |
"(ahşap) gemi yapımcısı" [ Evliya Çelebi, Seyahatname, 1665] ~ Yun marangón/marangós μαραγγόν/μαραγγός gemi ahşap ustası ~ Ven marangón 1. dalgıç kuşu, karabatak, 2. gemi ahşap ustası << OLat mergo dalgıç, karabatak < Lat mergere, mers- (suya) dalmak → marina Not: Osmanlı gemici terminolojisinin çoğu unsuru gibi İtalyanca/Venedikçeden alındığı halde Rumca +oz takısının tercih edilmesi muhtemelen İstanbul marangoz esnafının etnik bileşimi ile ilgili bir eğilim olmalıdır. Benzer sözcükler: marangozhane 13.09.2017 |
|
maraton |
~ Fr marathon 42,195 km parkur üzerinde koşulan uzun mesafe koşusu ☼ (İlk kullanım: 1896 Michel Bréal ve Pierre de Coubertin, Fr. Olimpiyat yöneticileri.) < öz Marathón Atina yakınında bir ova < EYun márathos μάραθος rezene bitkisi |
|
maraz |
~ Ar maraḍ مرض [#mrḍ faˁal ] hastalık < Ar mariḍa مرض hasta idi ≈ Akad marāṣu hasta olmak |
|
maraza |
~ Ar muˁāraḍa(t) معارضة [#ˁrḍ mufāˁala(t) III msd.] karşı gelme, çatışma, kavga etme < Ar ˁaraḍa عَرَضَ aykırı geldi, önüne çıktı |
|
mareşal |
~ Fr maréchal süvari komutanı [esk.], en üst düzey askeri komutan < Ger *marχaskalk at hizmetkârı § Ger *marχ- at + Ger *skalkh hizmetçi |
|
margarin |
~ Fr margarine [abb.] < Fr oléomargarine margarik asitten elde edilen yapay tereyağı ☼ (İlk kullanım: 1869 Hippolyte Mège-Mouriés, Fr. kimyacı.) < Fr acide margarique inci şeklindeki kristalleri olan bir yağ asidi +in° ☼ (İlk kullanım: 1813 Michel Eugène Chevreul, Fr. kimyacı.) < EYun margarítēs μαργαρίτης inci ≈ Aram margānīthā מרגניתא a.a. |
|