manzara |
~ Ar *manẓara(t) مَنْظَرة [#nẓr mafˁala(t) iz/m.] ≈ Ar manẓar مَنْظَر bakanak, seyir yeri < Ar naẓara نَظَرَ baktı |
|
manzum |
~ Ar manẓūm منظوم [#nẓm mafˁūl mef.] tanzim edilmiş, düzenlenmiş, dizili < Ar naẓama نَظَمَ dizdi, düzdü |
|
manzume |
~ Ar manẓūma(t) [#nẓm mafˁūla(t) mef. f.] dizili şey, şiirde ölçü veya ritm |
|
mar |
~ Fa mār مار yılan, (mec.) büklüm << OFa mār a.a. |
|
maraba |
~ Ar murābaˁa(t) مرابع [#rbˁ mufāˁala(t) III msd.] yükü veya işi paylaşma, kâr ve zararın bir payını üstlenerek bir arazi veya sermayeyi işletme < Ar rubˁ ربع çeyrek, dörtte bir |
|
marakas | ||
maral |
~ Fa marāl مرال dişi geyik ~ Moğ maral geyik |
|
marangoz |
~ Yun marangón/marangós μαραγγόν/μαραγγός gemi ahşap ustası ~ Ven marangón 1. dalgıç kuşu, karabatak, 2. gemi ahşap ustası << OLat mergo dalgıç, karabatak < Lat mergere, mers- (suya) dalmak |
|
maraton |
~ Fr marathon 42,195 km parkur üzerinde koşulan uzun mesafe koşusu ☼ (İlk kullanım: 1896 Michel Bréal ve Pierre de Coubertin, Fr. Olimpiyat yöneticileri.) < öz Marathón Atina yakınında bir ova < EYun márathos μάραθος rezene bitkisi |
|
maraz |
~ Ar maraḍ مرض [#mrḍ faˁal ] hastalık < Ar mariḍa مرض hasta idi ≈ Akad marāṣu hasta olmak |
|
maraza |
~ Ar muˁāraḍa(t) معارضة [#ˁrḍ mufāˁala(t) III msd.] karşı gelme, çatışma, kavga etme < Ar ˁaraḍa عَرَضَ aykırı geldi, önüne çıktı |
|