mısra |
Arapça ṣrˁ kökünden gelen miṣrāˁ مصراع "1. kapının iki kanadından her biri, 2. bir beytin iki kısmından her biri" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ṣaraˁa صرع "yere indirdi, düşürdü" fiilinin mifˁal vezninde alet adııdır. |
|
mışıl |
"uyuma sesi" Ses yansımalı sözcüktür. |
|
mıymıntı |
mıy veya mıymıy "yakınma sesi" ses yansımalı sözcüğünden Türkiye Türkçesinde +tI ekiyle türetilmiştir. |
|
mız |
mıy veya mız "yakınma sesi" anlamında ses yansımalı sözcüktür. |
|
mızık |
Türkiye Türkçesi mızı- veya mızıt- "oyunbozanlık etmek" fiilinden türetilmiştir. Türkçe fiil mız "şikayet ve sıkıntı sesi" ses yansımalı sözcüğünden türetilmiştir. |
|
mızıka |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) [ Arşiv Belg. Göre Osmanlı'da Gösteri Sanatları, 1860]Tiyatro başmuzikacısıyla diger muzikacılar perdenin refˁinden bir çeyrek evvelce yerlerinde hazır bulunacaklar [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]muzika: Askerī çalgı takımı, alafranga bando. Köken İtalyanca musica "müzik, musıki" sözcüğünden alıntıdır. İtalyanca sözcük Eski Yunanca mousikḗ μουσική sözcüğünden alıntıdır.Daha fazla bilgi için musiki maddesine bakınız. Ek açıklama Sultan Abdülmecid zamanında Donizetti Paşa tarafından kurulan Musika-i Hümayun Heyeti (saray orkestrası) vesilesiyle yaygınlık kazanmış bir sözcüktür. 23.03.2018 |
|
mızrak |
Arapça zrḳ kökünden gelen mizrāḳ مزراق "kargı, süngü" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça zaraḳa زرق "1. göz belertti, 2. mızrak sapladı" fiilinin mifˁāl vezninde alet adııdır. |
|
mızrap |
Arapça ḍrb kökünden gelen miḍrāb مِضراب "darp aleti, özellikle hallaç tokmağı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḍaraba ضَرَبَ "vurdu, çaldı" fiilinin mifˁāl vezninde alet adııdır. |
|
mi(o)+ |
Fransızca ve İngilizce myo+ "[bileşik adlarda] kas" parçacığından alıntıdır. Fransızca parçacık Eski Yunanca mýs μύς "kas" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *múh₂s (*mū́s) "1. kas, 2. fare, 3. midye" kökünden evrilmiştir. |
|
miat |
Arapça ˁwd kökünden gelen maˁād مَعَاد "1. avdet edilen yer, 2. ahiret, kıyamet günü gidilen yer" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁāda عَادَ "döndü, rücu etti, geri geldi" fiilinin mafˁal vezninde ismi zaman ve mekânıdır. |
|
mibzer |
Arapça bzr kökünden gelen mibzar مبزر "tohum ekme aracı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça bazara بزر "tohum saçtı, ekti" fiilinin mifˁal vezninde alet adııdır. |
|