müstehzi |
~ Ar mustahzī مستهزي [#hzA mustafˁil X fa.] alay eden, alaycı < Ar hazaˀa هزا alay etti |
|
müstemleke |
< Ar *mustamlak مستملك [#mlk mustafˁal X mef.] mülk edinilmiş, devletleştirilmiş < Ar *istimlāk إستملاك mülk edinme, devletleştirme |
|
müstenit |
~ Ar mustanid مستند [#snd muftaˁil VIII fa.] istinat eden, dayanan, dayanıklı, kararlı < Ar sanada سند dayandı |
|
müstensih |
~ Ar mustansiχ مستنسخ [#nsχ mustafˁil X fa.] istinsah eden, nüsha çıkaran < Ar nasaχa نسخ kopyaladı, temize çekti |
|
müsterih |
~ Ar mustarīḥ مستريح [#rwḥ mustafˁil X fa.] dinlenen, dinç, ferah, asude < Ar rāḥa راح soluk aldı, dindi |
|
müstesna | ||
müsteşar |
~ Ar mustaşār مستشار [#şwr mustafˁal X mef.] istişare edilen kimse, danışman < Ar şāra سَارَ gösterdi |
|
müsteşrik |
~ Ar *mustaşriḳ مستشرق [#şrḳ mustafˁil X fa.] < Ar şarḳ شرق doğu |
|
müstevli |
~ Ar mustawli مستولٍ [#wly mustafˁil X fa.] istila eden, tahakküm altına alan < Ar walā وَلَا başında durdu, yönetti |
|
müstezat |
~ Ar mustazād مستزاد [#zyd mustafˁal X mef.] 1. ziyade edilmiş, artırılmış, 2. her mısraına bir ayak eklenerek dolgu yapılmış şiir < Ar zāda زاد arttı, çoğaldı |
|
müsvedde |
~ Ar musawwada(t) مُسَوَّدة [#swd mufaˁˁala(t) II mef.] karalanmış şey, taslak < Ar aswad أسود kara |
|