müstecir |
~ Ar mustaˀcir مستأجر [#Acr mustafˁil X fa.] ücretle tutan, kiracı < Ar astaˀcara أسْتَأجَرَ [X f.] ücretle tuttu, kiraladı < Ar acr أجر ecir, ücret, kira bedeli |
|
müstefit |
~ Ar mustafīd مستفيد [#fyd mustafˁil X fa.] yararlanan, fayda gören < Ar fāda فَادَ yararlandı |
|
müstefreşe |
< Ar mustafraş مستفرش [#frş mustafˁal X mef.] bir erkeğin istifraş hakkına sahip olduğu kadın, cariye < Ar astifraşa إستفرش [X f.] 1. döşek yaydı, 2. bir kadını nikâhlı veya nikâhsız yatağa aldı < Ar faraşa فرش yaydı, serdi |
|
müstehak |
~ Ar mustaḥaḳḳ مستحَقّ [#ḥḳḳ mustafˁal X mef.] hak edilen / Ar mustaḥiḳḳ مستحِقّ [#ḥḳḳ mustafˁil X fa.] hak eden < Ar ḥaḳḳa حَقّ hak idi |
|
müstehcen |
~ Ar mustahcan مستهجن [#hcn mustafˁal X mef.] çirkin sayılan, ayıp < Ar hacīn هجين melez, soysuz |
|
müstehlik |
"helak eden, yokeden" [ Meninski, Thesaurus, 1680] ~ Ar mustahlik مستهلك [#hlk mustafˁil X fa.] tüketen, helak eden < Ar halaka هَلَكَ tükendi, yok oldu → istihlak Not: Yeni-Osmanlıca anlamı Fr consommateur karşılığıdır. 24.04.2015 |
|
müstehzi |
~ Ar mustahzī مستهزي [#hzA mustafˁil X fa.] alay eden, alaycı < Ar hazaˀa هزا alay etti |
|
müstemleke |
< Ar *mustamlak مستملك [#mlk mustafˁal X mef.] mülk edinilmiş, devletleştirilmiş < Ar *istimlāk إستملاك mülk edinme, devletleştirme |
|
müstenit |
~ Ar mustanid مستند [#snd muftaˁil VIII fa.] istinat eden, dayanan, dayanıklı, kararlı < Ar sanada سند dayandı |
|
müstensih |
~ Ar mustansiχ مستنسخ [#nsχ mustafˁil X fa.] istinsah eden, nüsha çıkaran < Ar nasaχa نسخ kopyaladı, temize çekti |
|
müsterih |
~ Ar mustarīḥ مستريح [#rwḥ mustafˁil X fa.] dinlenen, dinç, ferah, asude < Ar rāḥa راح soluk aldı, dindi |
|