mürur |
Arapça mrr kökünden gelen murūr مرور "geçme, transit, özellikle zamanın geçmesi" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça marra مرّ "geçti" fiilinin fuˁūl vezninde masdarıdır. |
|
mürüvvet |
Arapça mrw kökünden gelen murūwa(t) مروّة "erkeklik, erdem, soylu ve seçkin davranış" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça mrA kökünden gelen imraˀ إمراء "erkek" sözcüğü ile eş kökenlidir. |
|
mürver |
Farsça murwarī veya marwarīd مروارى "inci" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen margarítēs μαργαρίτης sözcüğünden alıntıdır. |
|
müsaade |
Arapça sˁd kökünden gelen musāˁada(t) مساعدة "yardımlaşma; yardım, yarlık, el verme, kolay kılma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça saˁada سَعَدَ "yaver gitti, yardım gördü" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|
müsabaka |
Arapça sbḳ kökünden gelen musābaḳa(t) مسابقة "öne geçme, yarışma, yarış" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça sabaḳa سبق "öne geçti" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|
müsabık |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) Yeni Osmanlıca: [ TDK, Türkçe Sözlük, 2. Baskı, 1955]müsabık: Yarışan, yarışçı. Köken Arapça sbḳ kökünden gelen yazılı örneği bulunmayan *musābiḳ مسابق mufāˁil vezninde (III) etken fiil sıfatııdır. "öne geçen" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça sabaḳa سبق "öne geçti" fiilininDaha fazla bilgi için müsabaka maddesine bakınız. 26.01.2015 |
|
müsademe |
Arapça ṣdm kökünden gelen muṣādama(t) مصادمة "çarpışma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ṣadama صدم "çarptı" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|
müsadere |
Arapça ṣdr kökünden gelen muṣādara(t) مصادرة "1. (göğüs göğüse) çatışma, 2. yaptırım uygulama, zorla yaptırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ṣadara صَدَرَ "öne çıktı, ileri geldi, kaynaklandı" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|
müsait |
Arapça sˁd kökünden gelen musāˁid مساعد "yardımcı, yadım eden, yaver" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça sāˁada ساعد "yardım etti, kolay kıldı" fiilinin mufāˁil vezninde (III) etken fiil sıfatııdır. |
|
müsaleme |
Arapça slm kökünden gelen musālama(t) مسالمة "(karşılıklı) barışma, barışıklık, selamlaşma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça salima سَلِمَ "barışık idi" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|
müsamaha |
Arapça smḥ kökünden gelen musāmaḥa(t) مسامحة "cömertlik etme, hoşgörme, affedicilik" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça samaḥa سمح "cömertçe verdi" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|