mülhak |
~ Ar mulḥaḳ ملحق [#lḥḳ mufˁal IV mef.] ilhak edilmiş, eklenmiş < Ar laḥaḳa لحق katıldı, eklendi |
|
mülhem |
~ Ar mulham ملهم [#lhm mufˁal IV mef.] ilham olunan, kalbe düşen < Ar alhama إلهام [IV f.] yuttu, ilham aldı |
|
mülhit |
~ Ar mulḥid ملحد [#lḥd mufˁil IV fa.] kabir soyucu, mec. dinsiz, dinden çıkan < Ar alḥada ألحد [IV f.] kabir yardı, mec. dinden çıktı < Ar laḥd لحد lahit, antik Roma tarzında kabir |
|
mülk |
~ Ar milk/mulk مِلك/مُلك [#mlk fuˁl msd.] 1. sahip ve egemen olma, sahiplik, egemenlik, hükümdarlık, krallık, 2. sahip olunan şey, egemenlik alanı, devlet < Ar malaka ملك sahip idi, egemen idi |
|
mülki |
~ Ar mulkī ملكى [nsb.] mülke veya devlet yönetimine ilişkin < Ar mulk ملك mülk, devlet +ī |
|
mülkiye |
YO: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] < Ar (umūr) al-mulkīya(t) [nsb. f.] memleket işleri < Ar mulk [#mlk] mülk, devlet, memleket +īya(t)1 → mülk Not: Mülkî sıfatının dişil biçimi Osmanlı kullanımında soyut isim anlamı kazanır. 18. yy sonlarından itibaren kurulan sivil bürokratik idarenin adıdır. Benzer sözcükler: mülkiye mektebi, mülkiye müfettişi 03.02.2020 |
|
mülkiyet |
< Ar milk/mulk ملك +īya(t)2 |
|
mülteci |
~ Ar multaci مُلْتَجٍ [#lcˁ muftaˁil VIII fa.] sığınan, iltica eden < Ar lacaˀa لَجَأَ sığındı |
|
mültefit |
~ Ar multafit ملتفت [#lft muftaˁil VIII fa.] iltifat eden < Ar lafata لفت yüzünü veya dikkatini yöneltti |
|
mültezim |
~ Ar multazim ملتزم [#lzm muftaˁil VIII fa.] 1. bir şeye sarılan, sarmaşık, 2. bir işi üstlenen < Ar lazima لزم sarıldı, gerekti |
|
mülti+ |
~ Fr/İng multi+ [bileşik adlarda] çok < Lat multus çok << HAvr *ml̥-tó-s < HAvr *mel-4 güçlü, büyük, çok |
|