mübarek |
Arapça brk kökünden gelen mubārak مبارك "kutlu, kutsanmış" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça baraka(t) بركة "kutsama, bereket" sözcüğünün mufāˁal vezninde (III) edilgen fiil sıfatııdır. |
|
mübareze |
Arapça brz kökünden gelen mubāraza(t) مبارزة "karşılıklı meydana çıkma, çatışma, dövüş" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça baraza بَرَزَ "meydana çıktı" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|
mübaşir |
Arapça bşr kökünden gelen mubāşir مباشر "1. cinsel ilişkiye giren, 2. bir işi şahsen yürüten" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça bāşara باشر "1. ten temasında bulundu, 2. bir işi bizzat ve şahsen yürüttü" fiilinin mufāˁil vezninde (III) etken fiil sıfatııdır. Bu sözcük Arapça başar veya başara(t) بشر/بشرة "ten, beden, insan gövdesi" sözcüğünün (III) fiilidir. |
|
mübayaa |
Arapça byˁ kökünden gelen mubāyaˁa(t) مبايعة "alışveriş etme, biat etme" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça bāˁa باع "sattı, alıp sattı, biat etti" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|
müberra |
Arapça brA kökünden gelen mubarrā مبرّا "kurtarılmış, muaf, arınık" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça bariˀa بَرِأَ "aklandı, muaf oldu" fiilinin (II) edilgen fiil sıfatııdır. |
|
mübin |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) [ Gülşehri, Mantıku't-Tayr, 1317]birisi Kur’ān u tefsīr-i mübīn Köken Arapça byn kökünden gelen mubīn مبين mufˁil vezninde (IV) etken fiil sıfatııdır. "hayır ve şerri ayırt eden, aşikâr" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça abāna "iyiyi kötüden ayırdı, açık etti" fiilininDaha fazla bilgi için beyan maddesine bakınız. Benzer sözcükler din-i mübin, mübeyyin, tebeyyün, tibyan 22.02.2020 |
|
mücadele |
Arapça cdl kökünden gelen mucādala(t) مجادلة "kavga, tartışma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça cādala جادل "kavga etti, tartıştı" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|
mücahede |
Arapça chd kökünden gelen mucāhada(t) مجاهدة "gayret etme, uğraş, çaba" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça cahada جَهَدَ "gayret etti, uğraştı" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|
mücahit |
Arapça chd kökünden gelen mucāhid مجاهِد "gayret eden, cihat eden" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça cahada جَهَدَ "gayret etti, özellikle din uğruna çaba gösterdi" fiilinin mufāˁil vezninde (III) etken fiil sıfatııdır. |
|
mücavir |
Arapça cwr kökünden gelen mucāwir مُجَاوِر "komşu, civarda olan, özellikle Kâbe civarında oturan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça cāwara رَجَاو "komşu idi" fiilinin mufāˁil vezninde (III) etken fiil sıfatııdır. |
|
mücazat |
Arapça czy kökünden gelen mucāzā(t) مجازاة "cezalandırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça cazā جَزَا "suç bedeli ödedi" fiilinin mufāˁala(t) vezninde (III) masdarıdır. |
|