loğusa |
~ Yun leχoúsa λέχούσα yeni doğurmuş kadın < EYun léχomai λέχομαι yatmak, (mec.) çocuk doğurmak << HAvr *legʰ- yatmak |
|
+loji |
~ Fr +logie / İng +logy [bileşik adlarda] 1. söz, söylem, 2. bilim, uzmanlık ~ EYun +logía -λογία a.a. < EYun lógos λόγος söz, anlatı, akıl yürütme, mantık +ia |
|
lojik |
~ Fr logique mantık ~ EYun logikḗ téχnē λογική τεχνη akıl yürütme sanatı, mantık < EYun lógos λόγος 1. söz, 2. akla uygunluk, oran, tutarlılık +ik° |
|
lojistik |
~ Fr logistique askeri birliklerin beslenme ve barınması (esk.), ulaşım ve barınma hizmetleri < Fr loger barındırmak +istik° / Fr loge barınak |
|
lojman |
~ Fr logement barınak < Fr loger barınmak, barındırmak +ment° |
|
lokal |
lokalite "yer" [ İbrahim Alaattin (Gövsa), Yeni Türk Lugatı, 1930] ~ Fr local yerel / Fr locale [f.] bir dernek veya topluluğun toplantı yeri ~ Lat localis a.a. < Lat locus yer +al° Benzer sözcükler: lokalite, lokalizasyon, lokalize, lokalizm, lokalleşmek 30.12.2014 |
|
lokanta |
~ İt locanda konaklama odaları da bulunan aşçı dükkânı, han < İt locare (ev veya yatak) kiralamak +end° << Lat locare yerleştirmek, para yatırmak, kiraya vermek |
|
lokasyon |
~ Fr/İng location yerleşim, mevzi ~ Lat locatio < Lat locare [den.] yerleştirme, bir yere koyma +(t)ion < Lat locus yer |
|
lokavt |
~ İng lockout kilitleyip dışarıda bırakma § İng to lock kilit (<< Ger *luk-/lūk- kapatmak ) + İng out dışarı |
|
lokma |
~ Ar luḳma(t) لُقْمة [#lḳm fuˁla(t) mr.] yudum, bir defada ağza alınan yemek parçası < Ar laḳama لَقَمَ yuttu |
|
lokomotif |
~ Fr locomotif «hareket ettiren», treni çeken makina < Lat loco moveri yer değiştirmek, hareket etmek +(t)iv° |
|