linotip |
~ marka Linotype hurufat satırı döken makinanın tescilli adı ☼ (İlk kullanım: 1889 Ottmar Mergenthaler, Amer. matbaacı.) ~ İng line of type hurufat satırı |
|
linyit |
~ Fr lignite yarı fosilleşmiş ağaç gövdesinden oluşan taş kömürü (~ YLat lithanthrax lignium odunsu taşkömürü ☼ (İlk kullanım: 1775 Johan Gottschalk Wallerius, İsv. mineralojist.) ) < Lat lignum tahta, ağaç +ite |
|
lip(o)+ |
~ Fr/İng lipo+ [bileşik adlarda] yağ ~ EYun lípos λίπος yağ << HAvr *lip-o-s < HAvr *lei̯p- yapışmak, yağlı ve vıcık olmak |
|
lipari |
~ Yun liparoí λιπάροι [çoğ.] < Yun liparós λιπαρός 1. yağlı, semiz, 2. uskumrunun bir türü < Yun/EYun lípos λίπος yağ +arion |
|
lipit |
~ Fr lipide canlı organizmalarda yağlı madde ☼ (İlk kullanım: 1923 G. Bertrand, Fr. kimyacı) < EYun lípos λίπος iç yağı +id° |
|
liposuction | ||
lipsos |
~ Yun lipsós λειψός 1. eksik, sakat, yarım akıllı, 2. işe yaramadığı için tutulduktan sonra denize atılan balık < EYun leípō, lip- λείπω bırakmak, eksik olmak, yetersiz olmak << HAvr *lei̯kʷ- bırakmak |
|
lir |
~ Fr lyre telli bir çalgı ~ EYun lýra λύρα a.a. |
|
lira |
~ İt lira gümüş para birimi << Lat libra 1. tartı birimi, 2. bir libre bakıra eşdeğer gümüş para birimi |
|
lirik |
~ Fr lyrique aşk şiiri tarzında ~ EYun lyrikós λυρικός lir eşliğinde söylenmek üzere yazılan şiir < EYun lýra λύρα lir +ik° |
|
lisan |
~ Ar lisān لسان [#lsn fiˁāl msd.] dil (organ ve konuşulan şey) ≈ Ar lasana لَسَنَ 1. söz söyledi, 2. özellikle kötü söz söyledi, sövdü, söz dokundurdu |
|